Sarı çiçeğin can yakan cevapları bağlamında yaşanmışlık müzakereleri (9)
-Merhum Şükrü Karakaya’ya rahmetle-
“Sordum sarı çiçeğe, kırkları bilir misin? Çiçek eydür; ey derviş,
kırklar Allah yâridir.” Yunus Emre
Bu seri, emanetini teslim edip
sırlanmadan evvel, karşılaştığı derviş namzetine gönlünü açan bir
dervişin, yolda gördüklerini
aktardığıdır. Yaşanmıştır.
Bu yazı dizisinde talibi ve
matlubu mezc olmuş olarak görebilir, soranla cevaplayanın hemdem,
hemrâh ve hatta gümrâh
yürüyüşüne tanıklık edebilirsiniz.
Derviş ve namzet temsilleriyle
aktardığım cümleler, umulur ki sadırlara şifa olur.
Namzet: Selamunaleyküm. Nasılsınız efendim?
Derviş: Aleykümselam. Sağ olun şikayet yok. Siz nasılsınız?
Namzet: Elhamdülillah biz de iyiyiz. Rahatsız etmiyorumdur
inşallah.
Derviş: Şikayetin olmadığı yerde n’olur?
Namzet: Epeydir sohbet edemez olduk. Özledik gayrı.
Derviş: Sağ olun.
Namzet: Siz de efendim. Özlediysek sebebi sizin güzelliğiniz.
Derviş: Gönüller birdir.
Namzet: Bunu söylediğinize sevindim. Aslında şu anda konuyu aşk
bahsine getirip, şöyle etraflıca bir aşk sohbeti dinlemek isterim sizden.
Derviş: Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah
Allah Allah Allah…
Namzet: Subhanallah!.. Nasıl böyle on ikiden vurmayı
başarıyorsunuz? Öyle güzel ifade ettiniz ki. Maşallah...
Derviş: Kendi bilir.
Namzet: Hem de her şeyi.
Derviş: Evet.
Namzet: Peki, cüzi miktar da olsa biz nasıl bilebiliriz,
öğrenebiliriz?
Derviş: Öğreticiler vardır. Herkes bir okula gidiyor.
Namzet: Aslında merak ettiğim bu değil. Elhamdülillah biz de bir
okula kayıt yaptırdık ve oraya gitmenin, hele hele bu devirde, elzem olduğunu
da biliyoruz. Buna rağmen okulun en haylaz, en serseri, en tembel talebesi
olmak da neyin nesi? Bunu anlamıyorum.
Derviş: Talebenin notu, okuldan sorulur. Okuluna sor.
Namzet: İyi de okul, en haylaz, en serseri, en tembel öğrencisi için
en iyi ne söyleyebilir ki? O öğrenci hakkında ne kadar iyi bahsedebilir ki?
Derviş: Ne olursa olsun o, o okulun talebesidir.
Namzet: Talebe olmak kâfi demek… Haylaz bile olsa...
Derviş: Okula tâbi.
Namzet: Allah, girdiğimiz okullarımızdan en iyi dereceyle mezun
olmayı nasip etsin.
Derviş: Cümlemizi.
Namzet: Hem iyi bir not ortalamasıyla mezun olursak öte tarafta zorlanmayız
değil mi? Bi’ nevi kalifiye eleman oluruz.
Derviş: İnşallah.
(Devam edecek)