20 Şubat 2017

Savaş alanı; yabancı diziler

Prison Break, Revolution, The Walking Dead, Westworld, Mr. Robot…

Bu diziler benim seyrettiklerimden sadece bazıları. Ayrıca özellikle gençler bu dizileri çok seviyor. Çoğu da internetten seyredilen diziler.

Sezon başları ya da finaller hariç hepsi ortalama 43 dakika.

Senaryo, kurgu, çekim teknikleri, oyunculuk, makyaj, ışık ve benzeri şeyler çok iyi.

Tabii ki hepsinin bir amacı var.

Prison Break; Ağabeyini hapisten kurtarmaya çalışan Michael Scofield'ın kurduğu müthiş plan üzerine hapse girmesi ve sezon ilerledikçe ortaya çıkan ve adı Company olan yapıya karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Burada Company'yi gizli operasyonlarını saklayan bir holding zannettiğiniz sırada, aslında geleceğe dair her türlü, teknoloji, bilgi, buluş ve benzeri şeyleri yönlendiren ve hiçbir şekilde mücadele edilemez bir yapı olarak algılamanız, böylece bilinçaltınızda teslim olmanız sağlanıyor. 

Revolution; Elektriğin nano-teknoloji sebebiyle yok olduğu ve bilinen medeniyet anlayışının kaybolduğu bir dünyada eski iki silah arkadaşı Sebastian Bass Monroe ve Miles Matheson arsasındaki iktidar mücadelesi şeklinde geçen hikâye, aslında kıyamet sonrası, dünyada ve insanlar arasında oluşan kargaşayı, sübliminal mesajlar ve illüminati arka planı çerçevesinde işliyor.

The Walking Dead; Eski bir polis Rick Grimes ile Carol, Glenn, Michonne, Maggie Daryl ve daha nice kahraman ile sebebini bilmediğimiz ve yaşayan her insanın bünyesinde bulunan bir virüs sebebiyle öldüklerinde zombiye dönmeleri üzerine yok olan insanlık düzeninin anlatıldığı bir dizi. Burada zombilerin insanlardan daha masum birer karakter olduğunu, kaybolan düzen sonrası insanların nasıl bir vahşi canavara dönüştüğünü, hiçbir ahlaki öğretinin işlemediği bir durumda insanların çaresizliğini anlatan farklı bir kıyamet sonrası dizisi.

Söz konusu dizi tutunca Fear The Walking Dead adında yeni bir versiyonunun olduğunu hatırlatalım.

Westworld; İnsanların öldürme, vahşet, cinsel sapıklık ve benzeri eğlencelerinin karşılandığı, doyumsuzlukta son nokta olarak tasarlanmış, inşa edilmiş, her gün yeniden kurgulanan, içi gerçeğinden ayıramayacağınız yapay zekâlı, otonom robotlarla dolu gerçek oyun platformunda geçen bir dizi. Yine ortada bir şirket, kuralsız bir dünya, sınırsız sapıklıklar, kaderleri her gün yeniden yazılan ve kurgulanan ama yapay zekâları yoluyla buna isyan eden köle robotlar. Yani arka planda yine bir Tanrı ve İlahlık iddiasında olan birileri ya da bir düzen…

Mr. Robot; Bu dizi iddiasında o kadar rahat ifade ediyor ki. Daha dizinin ilk saniyelerinde geçen cümleler şöyle:

“Dışarıda dünyayı yöneten güçlü insanlardan oluşan gizli bir grup var”

“Size görünmez ve hakkında hiçbir şey bilinmeyen insanlardan bahsedeceğim”

“%1'in üstündeki %1'e sahip, izne gerek duymadan tanrıyı oynayan insanlardan”

Tabii burada şuna şaşırmayın. Adamlar nasıl olur da bu repliklerle mesajlarını bu kadar rahat verirler? Başta dediğimiz gibi. Senaryo, kurgu, çekim teknikleri, oyunculuk, makyaj, ışık ve benzeri şeyler o kadar iyi ki. Başrol oyuncusu Elliot'u şizofren bir genç olarak işlerseniz iletmek istediğiniz mesajı çok rahat verirsiniz. Böylece artık kişiye ve beyne özel bilgi ve mesaj gönderebildiğinizi, manipüle ve hipnotize ettiğiniz birine istediğinizi yaptırabileceğinizi gizlemiş olursunuz. Dijital dünyada hiçbir şeyin gizlenemeyeceği gerçeğini anlarsınız.

Örnekleri daha da çoğaltabiliriz ama bu dizilerle anlatılmak istenen mesajları daha net bir şekilde ifade etmek gerekirse;

İnsanları hipnotize ve manipüle etmek,

İnsanları kendi kontrollerindeki kıyamet senaryosuna inandırmak,

Kıyamet sonrası düzene dair insanları korkutmak, etkilemek, bilinçaltlarını teslim almak,

Her şeyi kontrol edebildiklerini göstermeye çalışmak,

Tanrıcılık ve İlahlık iddialarına altlık oluşturmak,

Hz. Âdem'den itibaren başlamış medeniyet tasavvurunu yok etmek,

Teknolojinin gücünü insanlara karşı koyamayacakları şekilde kabul ettirmek,

Aile, akraba, komşu, arkadaş ve benzeri kavramları yok etmek,

Allah, Peygamber, İman gibi kavramları unutturmak,

Ahlak, adalet, cinsiyet ve benzeri kavramları anlamsızlaştırmak,

Dünyada yeni bir savaş ve işgal sebebi ortaya çıkarmak için uzaylılar konusunu insanlara kabul ettirmek,

Yaşamı kutsallaştırmak ve hayatta kalmak için yapılabilecek fenalıkları (survivor) insanlara öğretip normalleştirmek.

Hak ile batıl mücadelesinin insanlığın en başından günümüze kadar sürdüğü ve kıyamete kadar süreceği bir ortamda, şeytan tarafını temsil eden global, küreselci, şeytani, pagan aklın, hiçbir din, inanç, peygamber, kültür, medeniyet, ırk ayırt etmeksizin herkesi aynı kefeye koyduğu bir dünyada, 4. Sanayi devrimi, tek dünya devleti, transhümanizm dini ile, insanlığın yok edilmesi ve köleleştirilmesi amacına ulaşmak için bildiğimiz ve bilmediğimiz her türlü yöntemi kullanabileceklerini unutmadan mücadeleye devam.

La Galibe İllallah.