01 Şubat 2024

'Şehitlerimiz İçin Sözümüz Var' programının düşündürdükleri

Bizim irfanımızda hareketle bereket vardır. Bu tecrübi hakikatı  tersinden okumak bizi şuraya götürür: Hareketin olmadığı yerde bereket yoktur.

 

Rahmet Elçisinin (s.a.v.) kutlu sünnetinden bahtiyar ümmetine miras kalan en önemli vazife ve erdemlerden biri de dünyanın neresinde olursa olsun, kimden gelirse gelsin ve kime gelirse gelsin zulme asla razı olmayıp zulme ve zalimlere karşı elimizle, dilimizle ve kalbimizle harekete geçmektir.

İstiklal şairimize  ‘’Zulmü alkışlayamam/ Zalimi asla sevemem’’ dedirten şey işte bu nebevi iklim ve duruşun ta kendisidir.

Zulme ve zalimlere karşı kıyam etmesini bilen bahtiyarlar bütün insanlığın gönüllerinde  öldükten sonra bile yaşarlarken 3 maymunu oynayan gamsız ve kedersiz bedbahtlar  ise yaşayan birer ölü hükmündedir.

 

 

Acı duyabilmeyi canlı olmanın başkalarının acılarını duyabilmeyi ise insan olmanın ölçüsü sayan düşünür bu görüşünde en az dağlar kadar haklıdır.

Polatoğlu ne güzel söyler:’’Tâ garbta bir müslüman çekiyor ise acı

Tâ şarkın ücrasında duyulmalı bu sancı’’

Yeryüzünde mazlumlara reva görülen zulüm, haksızlık, soykırım ve katliamlara ‘hayır’ demenin birçok yolu vardır.

Meydanları ve salonları lebalep doldurarak en yüksek perdeden zulme, savaşa, soykırım ve katliama ‘hayır ‘ diyerek arşa yükselen bir seda ile haykırmak bu gayenin en etkili yollarından biridir. Zalimlere lanet ve mazlumlara destek eylemleri bu eylemleri tertipleyip katılanlar için dünyada ve ahirette tarifsiz bir iftihar, zalimler ve katiller içinde anladıkları dilden bir ihtardır.

Tıpkı kainat gibi meydanlarda boşluk kabul etmez. Bugün bizim dolduramadığımız meydanları yarın başkaları doldurur.

Meydanı okumak ve meydan okumak için meydanda olmak şarttır.

Azgın ve kudurmuş cani Siyonistlerin Gazzeli kardeşlerimize reva gördükleri zulüm, soykırım ve katliam karşısında artık eylemlerin ötesine geçilmesi gerektiği gerçeği söz konusu eylemleri beyhude görmeyi gerektirmez.

Ne zaman bir eyleme davet edilsem şairin şu dizesi bana ilaç gibi gelir ve ben o dizeden aldığım ilham ve heyecan ile kendimi eylemlerin hep ortasında bulurum.

‘’Her eylem yeniden diriltir beni.’’

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı 27 ocak 2024 Cumartesi günü İstanbul Kongre merkezinde hayli anlamlı bir programa imza atarak zalimlere husumet, mazlumlara merhamet ve muhabbet duygularımızı adeta yeniden diriltti.

 

‘’Şehitlerimiz için  sözümüz var’’ teması ile gerçekleşen program her açıdan dolu doluydu. Programın ekran başındaki atmosferi bile dikkat çekiciydi. İçerideki atmosfer nasıldır ALLAH bilir. Program efradını cami, ağyarını  mani bir şekilde gerçekleştirildi.

Salondaki ve ekranları başındaki izleyiciler programı sıkılmadan takip ettiler. Program Ayasofya Camii imam hatiplerinden hafız Bünyamin Topçuoğlu’nun tilavet ettiği aşrı şerif  ile başladı.

Topçuoğlu’nun tilavet etmek için Fetih Suresinin ilk ayetleri ile Saf suresinin son ayetlerini seçmesi fevkalade isabetli oldu. Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra gençlerin salonu adeta inleten tekbirleri ve  sloganları eşliğinde kürsüye gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.Ali Erbaş hocamız veciz bir konuşma yaptı. Konuşmasında zalim ve katil İsrail’in Filistinli ve Gazzeli mazlumlara reva gördüğü zulüm ve katliamı ayrıntılarıyla resmeden Erbaş hocamız Filistin meselesi sadece Müslümanların değil artık bütün insanlığın meselesidir.’’ dedikten sonra hislerimize şu cümle ile tercüman oldu.

‘’Gazze’de yaşananlar karşısında vicdanlarınız bugün değilse ne zaman sızlayacak?’’

‘’Şehitlerimiz için sözümüz var’’ programının finalinde birçok sanatçının sahne alarak Şehitlik, Mescid-i Aksa,Filistin ve Gazze’ye adanmış eserleri terennüm ettikleri muhteşem bir konser vardı.

Sanatçılar kasidesi, ezgisi ve rapiyle her dilden, her telden çalıp söyleyerek teröre, zulme, soykırıma ve katliama  hayır dediler. Programa katılan bütün sanatçıların program sonunda hep birlikte seslendirdikleri ‘’kardan aydınlık’’ eseri dinleyen ve izleyen herkese duygu dolu anlar yaşattı.

Hasılı kelam 2 güzide kurumun bir araya gelerek tertip ettikleri bu güzel etkinlik vesilesi ile bazen ruhumuz dinlendi, bazen şarkılarımız dillendi, bazen de gözlerimiz nemlendi.

 

Herkesin eline, emeğine sağlık