'Şehitlerimiz İçin Sözümüz Var' programının düşündürdükleri
Bizim irfanımızda hareketle bereket vardır. Bu tecrübi hakikatı tersinden okumak bizi şuraya götürür: Hareketin olmadığı yerde bereket yoktur.
Rahmet
Elçisinin (s.a.v.) kutlu sünnetinden bahtiyar ümmetine miras kalan en önemli
vazife ve erdemlerden biri de dünyanın neresinde olursa olsun, kimden gelirse
gelsin ve kime gelirse gelsin zulme asla razı olmayıp zulme ve zalimlere karşı
elimizle, dilimizle ve kalbimizle harekete geçmektir.
İstiklal
şairimize ‘’Zulmü alkışlayamam/ Zalimi
asla sevemem’’ dedirten şey işte bu nebevi iklim ve duruşun ta kendisidir.
Zulme
ve zalimlere karşı kıyam etmesini bilen bahtiyarlar bütün insanlığın gönüllerinde
öldükten sonra bile yaşarlarken 3
maymunu oynayan gamsız ve kedersiz bedbahtlar ise yaşayan birer ölü hükmündedir.
Acı
duyabilmeyi canlı olmanın başkalarının acılarını duyabilmeyi ise insan olmanın
ölçüsü sayan düşünür bu görüşünde en az dağlar kadar haklıdır.
Polatoğlu
ne güzel söyler:’’Tâ garbta bir müslüman çekiyor ise acı
Tâ
şarkın ücrasında duyulmalı bu sancı’’
Yeryüzünde
mazlumlara reva görülen zulüm, haksızlık, soykırım ve katliamlara ‘hayır’
demenin birçok yolu vardır.
Meydanları
ve salonları lebalep doldurarak en yüksek perdeden zulme, savaşa, soykırım ve
katliama ‘hayır ‘ diyerek arşa yükselen bir seda ile haykırmak bu gayenin en
etkili yollarından biridir. Zalimlere lanet ve mazlumlara destek eylemleri bu
eylemleri tertipleyip katılanlar için dünyada ve ahirette tarifsiz bir iftihar,
zalimler ve katiller içinde anladıkları dilden bir ihtardır.
Tıpkı
kainat gibi meydanlarda boşluk kabul etmez. Bugün bizim dolduramadığımız meydanları
yarın başkaları doldurur.
Meydanı
okumak ve meydan okumak için meydanda olmak şarttır.
Azgın
ve kudurmuş cani Siyonistlerin Gazzeli kardeşlerimize reva gördükleri zulüm, soykırım
ve katliam karşısında artık eylemlerin ötesine geçilmesi gerektiği gerçeği söz konusu
eylemleri beyhude görmeyi gerektirmez.
Ne
zaman bir eyleme davet edilsem şairin şu dizesi bana ilaç gibi gelir ve ben o
dizeden aldığım ilham ve heyecan ile kendimi eylemlerin hep ortasında bulurum.
‘’Her
eylem yeniden diriltir beni.’’
Diyanet
İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı 27 ocak 2024 Cumartesi günü İstanbul
Kongre merkezinde hayli anlamlı bir programa imza atarak zalimlere husumet, mazlumlara
merhamet ve muhabbet duygularımızı adeta yeniden diriltti.
‘’Şehitlerimiz
için sözümüz var’’ teması ile
gerçekleşen program her açıdan dolu doluydu. Programın ekran başındaki
atmosferi bile dikkat çekiciydi. İçerideki atmosfer nasıldır ALLAH bilir. Program
efradını cami, ağyarını mani bir şekilde
gerçekleştirildi.
Salondaki
ve ekranları başındaki izleyiciler programı sıkılmadan takip ettiler. Program
Ayasofya Camii imam hatiplerinden hafız Bünyamin Topçuoğlu’nun tilavet ettiği
aşrı şerif ile başladı.
Topçuoğlu’nun
tilavet etmek için Fetih Suresinin ilk ayetleri ile Saf suresinin son
ayetlerini seçmesi fevkalade isabetli oldu. Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra gençlerin
salonu adeta inleten tekbirleri ve
sloganları eşliğinde kürsüye gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.Ali
Erbaş hocamız veciz bir konuşma yaptı. Konuşmasında zalim ve katil İsrail’in
Filistinli ve Gazzeli mazlumlara reva gördüğü zulüm ve katliamı ayrıntılarıyla
resmeden Erbaş hocamız Filistin meselesi sadece Müslümanların değil artık bütün
insanlığın meselesidir.’’ dedikten sonra hislerimize şu cümle ile tercüman
oldu.
‘’Gazze’de
yaşananlar karşısında vicdanlarınız bugün değilse ne zaman sızlayacak?’’
‘’Şehitlerimiz
için sözümüz var’’ programının finalinde birçok sanatçının sahne alarak Şehitlik,
Mescid-i Aksa,Filistin ve Gazze’ye adanmış eserleri terennüm ettikleri muhteşem
bir konser vardı.
Sanatçılar
kasidesi, ezgisi ve rapiyle her dilden, her telden çalıp söyleyerek teröre, zulme,
soykırıma ve katliama hayır dediler. Programa
katılan bütün sanatçıların program sonunda hep birlikte seslendirdikleri ‘’kardan
aydınlık’’ eseri dinleyen ve izleyen herkese duygu dolu anlar yaşattı.
Hasılı
kelam 2 güzide kurumun bir araya gelerek tertip ettikleri bu güzel etkinlik
vesilesi ile bazen ruhumuz dinlendi, bazen şarkılarımız dillendi, bazen de
gözlerimiz nemlendi.
Herkesin
eline, emeğine sağlık