23 Haziran 2023

Selam götür, sabır götür, dua götür

Ey o kutlu beldelerin mutlu yolcusu! Bugünlerde en mübarek sefere çıkıyor, o mübarek diyarlara ne götüreyim diye soruyorsun.

Ne mutlu sana seferin kutlu, menzilin mübarek olsun.

Haccın mebrur, amellerin makbul, duaların kabul olsun.

Ey Mübarek diyarların muhterem yolcusu, unutma ki besmelesini çektiğin sefer hayatının en kıymetli, en değerli ve en önemli seferidir. Aklına, kalbine ve ayağına takılacak bütün prangaları bırak.

Sen ‘’Ne yapıp edip, o kutlu seferden zaferle dönmeye bak. Biliyorum paranı hazırladın, orada sana lazım olacak ne varsa hepsini aldın ve daha şimdiden o rahmet ikliminin seyrine daldın.

Ey o nurlu diyarın nasipli bahtiyarı!

Ne olur gönlünde bizi de götür. Mekke’ye, Medine’ye, Beytullah’a ve Habibullah’a bizden de selam götür. O icabet mekanlarına bizim dualarımızı da götür. O mukaddes mekanlara götürebildiğin kadar sabır götür. Götürdüğün sabır ölçüsünde selamet bulacaksın. Dünya’nın farklı coğrafyalarından gelen kardeşlerin için bol bol anlayış götür.

Orada anlayış ve hoşgörüye çok ihtiyacın olacak.

‘’Hac Meşakkattir’’ hakikatinin içini doldurmak için gücün yettiği kadar alın teri götür.

O hakikat diyarlarında biteviye yağacak hikmet yağmurlarından ziyadesiyle istifade edebilmek için en az alın teri kadar akıl teri de götür.

Mağfiret diyarı Arafat’ta günahlarının üzerine dökerek arınmak üzere bir ömür biriktirdiğin nedamet gözyaşlarını unutma.

O mükerrem ve münevver diyarların anlam haritalarına vakıf olmak istiyorsan oralara ibret nazarlarıyla bak. Bunu yapabilmek için ten gözünü bırak da herşeye can gözüyle bak.

İki cihanda da akıbetinin hayır olmasını istiyorsan gittiğin yerlere niyet ve samimiyet götür. Rahmanın ziyafet sofrasında rahmete nail olmak için aynı sofrada buluştuğunuz ülkesi, ırkı, dili, mezhebi, meşrebi farklı olan bütün dünya Müslümanlarına cömertçe sunmak üzere muhabbet, ülfet ve ünsiyet götür. O kutlu seferinden lütufla dönmek için gördüğün, vardığın, girdiğin ve durduğun  her yere edep götür. 

Aklın boğulmaktan korkarak dalamadığı, bundan dolayı da alamadığı o rahmet deryasının derinliklerinde bulunan hikmet, marifet ve muhabbet incilerine vasıl olabilmek için gönül dolusu, kalp dolusu ve yürek dolusu aşk götür.

 

Haccı bir şiir gibi yaşamak, yazmak ve okumak istiyorsan, o esenlikler ülkesine götürebildiğin kadar şuur götür. O her anı bir ömre bedel muhteşem atmosferin bir anını bile ziyan ederek bir ömür ah ve eyvah demek istemiyorsan bitmek tükenmek bilmeyen bir hassasiyet ve dikkat götür.

Birre nail olarak ebrara vasıl olmak istiyorsan, gezip gördüğün, varıp girdiğin, alıp verdiğin, kalkıp oturduğun o yürüyüp durduğun her yere ve her şeye ihsan götür.

Şu fani dünyada baki nimetlerin kazanıldığı o mübarek beldelerde amel defterini doldurmak için dilinden hiç düşmeyecek zikir götür.

İslam’ın doğduğu o kutlu beldelerde akıl arısını vahyin bahçesinde dolaştırarak  ballar balını bulmak için aklının alabileceği kadar tefekkür götür.

Unutma ki o kutsal topraklara seni götüren şey zenginliğin değil nasibindir. İşte bundan dolayı seni beytine davet ettiği bahtiyarlardan kılan ALLAH  Teala’ya bol bol hamd ve şükür götür.

Ey mukaddes diyarların muazzez  yolcusu..

Oralara vasıl olunca fakiri arayıp buralardan ne getireyim diye soracaksın. Oralardan buralara getireceğin şeyleri de sana bir başka yazımda teker teker ifade edeceğim inşallah.