Selçukluların Türklüğüne Dair
Selçuklular son devirlerde ülkemizde ilgi uyandırmaya devam ediyor. Biz kısa bir yazı dâhilinde bu devletin Türk kimliğine dair bazı malumatı der-hatır eylemek ve ilgilisine ulaşılacak bütün bir bilgi sağlamak gayesi ile bu meseleyi incelemek istiyoruz. Zira Selçukluların Yahudi olduklarına dair bile bazı iddiaların olduğunu düşünecek olursak kaynaklarda ve sahaya dair kitaplarda bulunabilecek bazı dağınık bilgilerin bütün halinde ortaya konulması bu devlete bakışı bilgi merkezinde sağlam bir zemine ulaştıracaktır. Bu mülahaza ile devletin ve milletin adı meselesi başlıklarında konuyu ele alarak meseleye kısaca dokunmak istiyoruz.
Selçuklu Devleti’nin Türk Adı
Orta Çağ kaynaklarındaki bilgilerden öğrendiğimizde
göre Selçuk oğullarının soyu otuz dört göbek öteden Afrasiyab’a ulaşırdı. Afrasyab,
bilindiği üzere, eski Türk hanlarının bağlandığı efsanevi cedleridir. Alp Er
Tunga, efsanevi Türk hükümdarı ve destan kahramanı (ö: M.Ö. 623’ten sonra)’dır.
Hayatıyla ilgili bilgiler efsanelere dayanan Alp Er Tunga’nın, Türklerin en
eski atası olduğu kabul edilen Türk’ün soyundan geldiği iddia edilmektedir.
Ayrıca, Divân-ı Lügat it-Türk’te ve Kutadgu Bilig geçen İran destanı
Şehname’nin kahramanı Afrasiyab’la aynı kişi olduğu da ifade edilmektedir. Öldürülmesiyle ilgili olan Alp Er Tunga
Sagusu, Divan-ı Lügat it-Türk’ün çeşitli
yerlerinde örnek metin olarak verilmiştir. Aynı menşe Türk
Hakanlığı/Karahanlılar için de zikredilmektedir ki görüleceği üzere Selçuklular
Türk Devlet yapısının köklerinden menşeini bulan bir devlettir.
İşte tam burada belki de ilim âleminde ilk
kez tarafımızdan neşredilme şansı bulunan bir bilgiyi de paylaşmak istiyoruz. Memlûk
tarihçisi el-Makrizi Sultan Baybars’ı anlatırken Memlûk tarihçiliğinden görülen
karşılaştırma yapmak sadedinde Tuğrul Bey ile Baybars’ı karşılaştırır. Bu
meyanda Selçuklu Türk Devleti’ni (Devle et-Türk es-Selcûkî) kuranın
Rükneddin Tuğrul Bey ve Rükneddin Baybars’ın ise Türk Devleti’ni (Devle et-Türk) ‘Ayn Câlûd olayı sonra
kuran olduğu kayıt edilir ki bu hem Selçuklu Devletini Türk adı ile görmek ve
tespit bakımından hem de Selçuklu-Memlûk sürekliliğini tespit ve Türk lafzının
bu iki devlet için de ad olarak kaydını bu şekilde ortaya koymak tarihçiliğimiz
açısından son derece önemlidir.
Selçukluları Kuran Türk Milleti yahut Oğuzlar/Türkmenler
Devletin menşe ve adını bu şekilde
kaynaklardan tespit ettikten sonra şimdi bu devleti kuranın kimliğini ele
alabiliriz. İlim âlemince bilinen bir konudur ki Büyük Selçuklu Devleti,
Oğuzların Kınık boyuna bağlı bulunan Selçuk Bey’in oğulları ve torunları
tarafından tesis olunmuştur. Bu devirde esas dayanılan unsur Oğuzlar idi. İbn
Haldun’un bahsettiği asabiye teorisi bağlamında işte bu Oğuzlar hem devleti
kurarak mülke sahip olmuşlar hem de konar-göçer hayat yaşayan Oğuzlar zamanla
hadari bir yapıya kavuşmuşlardır.
Selçukluların bu Oğuz/Türkmen menşeini
tespit noktasında Nizamülmülk’ün Siyasetnamesinde bir kayıtan da yararlanmak
konuyu izah babında faydalı olacaktır. Büyük
Selçuklu Devleti'nin bu bakımdan başlangıcına ve akabinde geçirdiği dönüşüme
dair bir bilgi olarak Nizamülmülk'ün siyasetnamesindeki şu kayıtlar calib-i
dikkattir: “Her ne kadar –sayıları çok olan- Türkmenlerden üzüntü (melâl)
husule gelmişse de, onların devlet üzerinde çok hakları olmuştur. Zira devletin
başlangıcında hizmetler etmişlerdir ve sıkıntılar çekmişlerdir. (Sonra) akraba
cümlesindendirler. (Bu sebeple), onların oğullarından 1000 kişiye ikta (nan)
yazılmalı, saray gulamları tarzında onları tutmalıdır.” Görüleceği
gibi bu devlet Oğuz/Türkmen yani Türk menşe üzerine kurulmuş bir Türk
Devleti’dir.
Selçuklu Devleti’ni kuran millet
olduğu gibi yöneticilerin de Oğuz/Türkmen kimliği muhakkaktır. Bunu sultanların
Tuğrul, Alparslan, Berkyaruk, Tapar, Sancar gibi adlarında da görmemiz
mümkündür. Hülasa Selçuklu Devleti’nin Türk kimliğine dair zihinde bilgileri
toplamak amaçlı yazdığımız bu kısa makalede görüleceği üzere medeniyetin ana
esaslarından gördüğümüz toplum/millet ve devletin adı ve menşei Türklükle
doğrudan alakalıdır. Özellikle şimdiye kadar kaynaklarda zikredilmeyen bu
devlete Devle et-Türk es-Selcukî olarak ad veren Memlûk tarihçisinin kaydı
hayati önem taşır. Afrasyab soyu olmak ile bağlantılı olarak Türk milleti ve
devlet geleneğine bağlanan Selçuklular devletin adı itibariyle de bir kaynakta
da Selçuklu Türk Devleti olarak kaydedilmiştir.
Selçuklu nizamı bir umran olarak
Türk Devleti’nin ve milletinin tarihteki tezahürlerinden birisi olarak tarihte
yerini almıştır. Süreklilik ve bütünlük içinde kendi tarihimizi ne kadar
gerilerken bugüne kadar şuurumuzda bilgi ile temessül edebilirsek geleceğe dair
tarihin faydası da o oranda yüksek olacaktır. Orta Çağın zaman ruhu içerisinde
daha önceki yazılarımızda ortaya koyduğumuz gibi din ve toprak zemininde
nizamını kuran Selçukluların Türk kimliğini devlet ve millet olarak en temel
olarak bu şekilde ortaya koyduğumuzda bu devletin dayandığı ana dinamikleri de
anlamaya başlarız.
Vesselam