12 Aralık 2018

Siz Çocuğunuz İçin Hangi Mesleği Seçtiniz?

Henüz küçük bir çocukken, ayakkabısını, kıyafetini, oyuncaklarını seçtiğiniz gibi çocuğunuzun hangi mesleği yapması gerektiğini de çoktan belirlediniz belki de! DNA programcısı, robot teknisyeni, nano teknoloji mühendisi ya da dijital oyun yazılımcısı. Geleceğin mesleği olarak görülen meslekler bunlar. Sizin çocuğunuz da en çok kazandıran, karizmatik olan mesleğe sahip olmalı.

Çocuk aklı her şeye ermez. Biz büyükler daha iyisini biliriz. Onlar için en iyi oyuncağı da en güzel kıyafeti de ve hatta en uygun mesleği de biz büyükler daha iyi biliriz. Üstelik çocuklar üzerlerine vazife olmayan şeylere de karışmamalı!

Bugün anaokulundan üniversite öğrencilerine kadar her seviyedeki öğrencinin takip etmesi gereken çok yoğun bir okul programı, okul sonrası kurs, dershane, etüt koşturmacası var. Daha üç yaşındaki anaokulu çocuklarının, İngilizce, bale, yüzme, zekâ oyunları ve daha nice kurslarda geçen ya da harcanan yitik çocukluğu.

Etüt merkezlerinde geçen, deneme sınavlarıyla ölçülen çocukluk. Yorgun, mutsuz, stresli çocuklar. Yaşamı bir fanusun içine hapseden, çocukluğu test skorlarıyla anlamlandıran ebeveynler. Kendine çizilen ufuktan habersiz, çocuklarının ilgi ve yeteneklerinden, isteklerinden bihaber anneler babalar!

Çocuğunuz için koyduğunuz meslek hedefi, çocuğunuzun ilgilerine, ihtiyaçlarına ve yeterliliklerine ne kadar uygun?

Çocuğunuz, ilgilerini, yeteneklerini ve isteklerini dikkate almadan kendisi için seçtiğiniz bir mesleğe sahip olduğunda bu meslek onu ne kadar mutlu edecek?

Herhangi bir kurumdan veya şahıstan hizmet alırken yaşadığımız memnuniyetsizliğin temelinde yatan nedenlerden biri, hizmet veren kişinin iş doyumunun düşük olmasıdır. İş doyumunu yükselten en önemli faktör ise kişinin yaptığı işi sevmesidir. Uluslararası düzeyde yapılan ve iki yüz bin kişinin katıldığı Küresel İş Doyumu İndeksi Araştırması'na göre ülkemiz iş doyumunun düşük olduğu ülkelerden biri https://universumglobal.com/happinessindex/. İş doyumunun en yüksek olduğu ülke Danimarka, en düşük olduğu ülke ise Hindistan.

Anne babalar olarak en doğrusunu biz bilmemiş, her şeye biz karar vermemiş olsaydık ne olurdu. Mesela kıyafetlerini, ayakkabılarını, mesleklerini çocuklarımız seçmiş olsaydı ne olurdu?

Henüz erken çocukluk yıllarında kendisine seçim yapma ve sorumluluk alma fırsatı verilmesi, düşünme, analiz etme ve doğru karar vermeyi öğrenmesi için çocuklara öğrenme açısından zengin deneyimler ve yaşantılar sağlar. Böylelikle gelecek yaşamında ve çok daha önemli konularda doğru karar vermeyi öğrenmesi için çocuklarımıza fırsatlar vermiş oluruz.

Çocuklara görüşlerini ifade etme, seçim yapma, isteklerini belirtme fırsatı verildiğinde, bu onların bilişsel süreç becerilerinin ve dil becerilerinin gelişimini destekler. Duygularını ifade etmeleri ve duygularının anlaşılması, mutlu olmalarını ve kendilerini değerli hissetmelerini sağlar.

Tüm yaşamlarını etkileyecek olan meslek seçimlerinde elbette çocuklarımıza rehberlik etmeli, doğru karar vermelerine yardımcı olmalıyız. Hırslarımıza, çağın maddi dayatmalarına, gerçekleştiremediğimiz hayallerimize yenilmeden, çocuklarımızı kırmadan, incitmeden, yeteneklerini, ilgilerini ve isteklerini yok saymadan yapmalıyız bunu. Çocuklarımız bizim değil kendilerinin mutlu olacağı mesleği seçmeli.

Dünyada 15-19 yaş aralığı ölümlerinin ikinci nedeni, intihar. Yaşamının en güzel yıllarında intiharı seçen bir çocuğu bu çıkmaza sürükleyen şey nedir acaba? Ülkemizde her yıl ortaöğretime geçiş ve lisans yerleştirme sınavlarının sonuçları açıklandıktan sonra neden çocuklar yoğun bir şekilde intihar ediyorlar?

Lütfen çocuklarımızı sadece akademik başarıları, kazandıkları lise veya üniversite ile değerlendirmeyelim. Onlara iyi bir mesleğe sahip olmanın yanında, ahlaklı olmanın, mutlu olmanın ve iyi bir insan olmanın da değerli olduğunu öğretelim. Onlara sadece maddi idealler değil milli ve manevi bir şuur da aşılayalım…

Vesselam…