Sömürgeciliğe Karşı Mücadelede Etiyopyalı Müslümanların Rolü
Etiyopya’nın uzun ve zengin tarihinde karşı karşıya kaldığı en önemli dış etkenlerden biri Batı sömürgeciliğidir. Etiyopya'nın Batılı sömürgecilere karşı verdiği mücadeleler iyi bir şekilde bilinmektedir ancak Müslümanların bu mücadeledeki rolü genellikle gözden kaçan bir husustur.
Etiyopya'daki Batı sömürgeciliği, İngiltere, Fransa ve İtalya
gibi Avrupalı güçlerin ülkede varlıklarını kurmaya başladıkları 19. yüzyılın
sonlarına kadar izlenebilir. Bu sömürgeci güçler, Etiyopya'nın kaynaklarını
sömürmeye ve bölgede kendi etki alanlarını kurmaya çalıştı. Bununla birlikte,
Etiyopya'nın sömürgeciliğe karşı direnci güçlüydü, tarihin en eski
imparatorluklarından birine sahipti ve ülke, sömürge döneminin büyük bölümünde
bağımsızlığını korumayı başardı.
Emperyalizme Meydan Okumak
Etiyopya'nın Batı sömürgeciliğine karşı mücadelesindeki kilit
figürlerden biri, Etiyopya'yı 1889'dan 1913'e kadar yöneten İmparator II.
Menelik idi. İmparator dindar bir Hristiyandı ve sömürgeciliğe karşı
direnişinde dini inançları önemli bir rol oynadı. Ancak Etiyopya'nın
sömürgeciliğe karşı mücadelesinde Müslümanların rolü de göz ardı edilmemelidir.
Etiyopya'daki Müslümanlar uzun ve zengin bir tarihe sahiptir ve ülkenin kültür
ve toplumunun şekillenmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Aslında Etiyopya,
Afrika'daki en eski Müslüman topluluklardan birine ev sahipliği yapıyor ve
Müslümanlar ülke nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturuyor.
İmparator II. Menelik, Batılı sömürgecilerle mücadele ederken
Etiyopya'nın askeri ve idari sistemlerini modernize eden çeşitli reformlar
gerçekleştirdi. Bununla birlikte, Avrupalı sömürge güçleri ısrarcıydı ve
Etiyopya sonunda 1895-1896'da kendisini İtalya ile savaş halinde buldu. Birinci
İtalya-Etiyopya Savaşı olarak bilinen savaş, Etiyopya'nın güneyindeki Eritre
bölgesinin İtalyan işgali üzerine yapıldı. Etiyopya, sayıca az ve silahsız
olmasına rağmen İtalyan kuvvetlerini yenmeyi ve bağımsızlığını korumayı
başardı.
1935'te İtalya, bu sefer tam ölçekli bir sömürge rejimi
kurmak amacıyla bir kez daha Etiyopya'yı işgal etti. İkinci İtalya-Etiyopya
Savaşı, İtalyan kuvvetleri tarafından kimyasal silahların ve diğer zulümlerin
kullanıldığını gören acımasız bir çatışmaydı. Ancak Etiyopya, diğer Afrika
ülkeleri ve Milletler Cemiyeti'nin desteğiyle bir kez daha İtalyan işgaline
direnmeyi ve bağımsızlığını korumayı başardı.
Sömürge dönemi boyunca, Etiyopya'nın Batı sömürgeciliğine
karşı mücadelesi, siyasi ve ekonomik çıkarlar, kültürel farklılıklar ve güç
mücadeleleri gibi çeşitli faktörler tarafından şekillendirildi. Etiyopya'nın
zengin tarihi ve kültürü ile stratejik konumu, onu sömürgeci güçler için çekici
bir hedef haline getirdi. Bununla birlikte, Etiyopya'nın sömürgeciliğe karşı
dayanıklılığı ve direnişi, onu aynı zamanda Afrika birliğinin ve emperyalizme
karşı direnişin bir sembolü haline getirdi.
Sömürgeciliğe Karşı Birleşmek
Sömürge döneminde Etiyopya'daki Müslümanlar çeşitli zorluk ve
engellerle karşı karşıya kaldılar. Örneğin, 1936'dan 1941'e kadar Etiyopya'yı
işgal eden İtalyan sömürge yetkilileri, Müslümanlara karşı sıklıkla ayrımcılık
yaptı ve onların dini uygulamalarını bastırmaya çalıştı. Ancak bu zorluklara
rağmen Etiyopya'daki Müslümanlar sömürgeciliğe karşı direnmeyi sürdürdüler ve
ülkenin bağımsızlık mücadelesinde kilit rol oynadılar.
Sonuç olarak, Etiyopya'nın Batı sömürgeciliğine karşı
mücadelesi karmaşık ve çok yönlüydü ve bu mücadelede Müslümanların rolü önemli
ama genellikle gözden kaçan bir yöndü. Çeşitli zorluk ve engellerle
karşılaşmalarına rağmen Etiyopya'daki Müslümanlar sömürgeciliğe karşı direnmeyi
sürdürdüler ve ülkenin bağımsızlık mücadelesinde kilit rol oynadılar. Bugün
Etiyopya, birçok farklı etnik ve dini gruba ev sahipliği yapan, çeşitlilik
içeren ve canlı bir ülkedir ve sömürgeciliğe karşı zengin direniş tarihi,
ulusal kimliğinin önemli bir parçasıdır.
Mustafa Uzun
Araştırmacı Yazar