23 Nisan 2023

Sömürgeciliğe Karşı Mücadelede Etiyopyalı Müslümanların Rolü

Etiyopya’nın uzun ve zengin tarihinde karşı karşıya kaldığı en önemli dış etkenlerden biri Batı sömürgeciliğidir. Etiyopya'nın Batılı sömürgecilere karşı verdiği mücadeleler iyi bir şekilde bilinmektedir ancak Müslümanların bu mücadeledeki rolü genellikle gözden kaçan bir husustur.

Etiyopya'daki Batı sömürgeciliği, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi Avrupalı güçlerin ülkede varlıklarını kurmaya başladıkları 19. yüzyılın sonlarına kadar izlenebilir. Bu sömürgeci güçler, Etiyopya'nın kaynaklarını sömürmeye ve bölgede kendi etki alanlarını kurmaya çalıştı. Bununla birlikte, Etiyopya'nın sömürgeciliğe karşı direnci güçlüydü, tarihin en eski imparatorluklarından birine sahipti ve ülke, sömürge döneminin büyük bölümünde bağımsızlığını korumayı başardı.

Emperyalizme Meydan Okumak

Etiyopya'nın Batı sömürgeciliğine karşı mücadelesindeki kilit figürlerden biri, Etiyopya'yı 1889'dan 1913'e kadar yöneten İmparator II. Menelik idi. İmparator dindar bir Hristiyandı ve sömürgeciliğe karşı direnişinde dini inançları önemli bir rol oynadı. Ancak Etiyopya'nın sömürgeciliğe karşı mücadelesinde Müslümanların rolü de göz ardı edilmemelidir. Etiyopya'daki Müslümanlar uzun ve zengin bir tarihe sahiptir ve ülkenin kültür ve toplumunun şekillenmesinde önemli bir rol oynamışlardır. Aslında Etiyopya, Afrika'daki en eski Müslüman topluluklardan birine ev sahipliği yapıyor ve Müslümanlar ülke nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

İmparator II. Menelik, Batılı sömürgecilerle mücadele ederken Etiyopya'nın askeri ve idari sistemlerini modernize eden çeşitli reformlar gerçekleştirdi. Bununla birlikte, Avrupalı sömürge güçleri ısrarcıydı ve Etiyopya sonunda 1895-1896'da kendisini İtalya ile savaş halinde buldu. Birinci İtalya-Etiyopya Savaşı olarak bilinen savaş, Etiyopya'nın güneyindeki Eritre bölgesinin İtalyan işgali üzerine yapıldı. Etiyopya, sayıca az ve silahsız olmasına rağmen İtalyan kuvvetlerini yenmeyi ve bağımsızlığını korumayı başardı.

1935'te İtalya, bu sefer tam ölçekli bir sömürge rejimi kurmak amacıyla bir kez daha Etiyopya'yı işgal etti. İkinci İtalya-Etiyopya Savaşı, İtalyan kuvvetleri tarafından kimyasal silahların ve diğer zulümlerin kullanıldığını gören acımasız bir çatışmaydı. Ancak Etiyopya, diğer Afrika ülkeleri ve Milletler Cemiyeti'nin desteğiyle bir kez daha İtalyan işgaline direnmeyi ve bağımsızlığını korumayı başardı.

Sömürge dönemi boyunca, Etiyopya'nın Batı sömürgeciliğine karşı mücadelesi, siyasi ve ekonomik çıkarlar, kültürel farklılıklar ve güç mücadeleleri gibi çeşitli faktörler tarafından şekillendirildi. Etiyopya'nın zengin tarihi ve kültürü ile stratejik konumu, onu sömürgeci güçler için çekici bir hedef haline getirdi. Bununla birlikte, Etiyopya'nın sömürgeciliğe karşı dayanıklılığı ve direnişi, onu aynı zamanda Afrika birliğinin ve emperyalizme karşı direnişin bir sembolü haline getirdi.

Sömürgeciliğe Karşı Birleşmek

Sömürge döneminde Etiyopya'daki Müslümanlar çeşitli zorluk ve engellerle karşı karşıya kaldılar. Örneğin, 1936'dan 1941'e kadar Etiyopya'yı işgal eden İtalyan sömürge yetkilileri, Müslümanlara karşı sıklıkla ayrımcılık yaptı ve onların dini uygulamalarını bastırmaya çalıştı. Ancak bu zorluklara rağmen Etiyopya'daki Müslümanlar sömürgeciliğe karşı direnmeyi sürdürdüler ve ülkenin bağımsızlık mücadelesinde kilit rol oynadılar.

Sonuç olarak, Etiyopya'nın Batı sömürgeciliğine karşı mücadelesi karmaşık ve çok yönlüydü ve bu mücadelede Müslümanların rolü önemli ama genellikle gözden kaçan bir yöndü. Çeşitli zorluk ve engellerle karşılaşmalarına rağmen Etiyopya'daki Müslümanlar sömürgeciliğe karşı direnmeyi sürdürdüler ve ülkenin bağımsızlık mücadelesinde kilit rol oynadılar. Bugün Etiyopya, birçok farklı etnik ve dini gruba ev sahipliği yapan, çeşitlilik içeren ve canlı bir ülkedir ve sömürgeciliğe karşı zengin direniş tarihi, ulusal kimliğinin önemli bir parçasıdır.

Mustafa Uzun

Araştırmacı Yazar