Soykırımcı İsrail ürünlerine boykot nasıl olmalı?
Katil, barbar, soykırımcı İsrail, 6 ay önce Hamas’ın
silahlı güçlerinin yaptığı saldırıyı kendilerine gerekçe yaparak Gazze’yi
bombalamaya, çoluk-çocuk, kadın, genç yaşlı demeden masum sivillerin üzerine
bomba yağdırmaya, tarihin gördüğü en büyük soykırımı yapmaya başladılar.
Katil, barbar, vandal terör devleti İsrail, şu ana
kadar yaklaşık 32 bin Gazzeli Müslüman kardeşimizi şehit etti, 70 binin
üzerinde Müslüman kardeşimiz de yaralı durumda. Hiçbir savaş hukukunu tanımayan
barbar, vandal, katil Siyonis İsrail, hastaneleri bombalıyor… Kiliseleri
bombalıyor… Camileri bombalıyor… “Güvenlidir, o bölgelere gidin diyerek sürgün
ettiği” Müslüman kardeşlerimizin üzerine fosfor bombaları yağdırıyor. Her akşam
bu tarihin gördüğü en büyük soykırımın görüntülerini dünya izlemekle yetiniyor…
Belki de soykırımcılara “Durun durduğunuz yerde, oturun oturduğunuz yerde”
diyebilecek küresel emperyalist güçler bu vahşete ses çıkarmadığı için
Siyonistler, daha da azarak Müslüman kardeşlerimize bomba yağdırmaya devam
ediyorlar.
Bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç ediyorlar.
Utanmaz, arlanmazlar, “Gazzeliler nasıl olsa açlar, şu anda onları öldürmenin
tam zamanıdır” diyerek Ramazan ayında vahşetlerini daha da artıracaklarının
sinyallerini veriyorlar. Uzun zamandır ilk defa Birleşmiş Milletler Güvenlik
Konseyi’nde –Amerika çekimser kalsa da-Gazze’de sürdürülebilir bir ateşkes
çağrısı oylandı ve kabul edildi. Barbarlar, vandallar bu ateşkes çağrısını
dikkate bile almadılar. Birkaç gündür vahşetlerini ve soykırımlarını daha da
artırarak devam ediyorlar. Konuyu fazla dağıtmadan şuraya gelmek istiyorum.
Gazze topraklarında tarihin gördüğü en büyük soykırım yaşanırken, bir elin
parmaklarını bile bulmayan birkaç ülke dışında bu katliam için dünyanın tüm
ülkeleri sessizliğe büründü. Zaten bu barbarların katliamlarını artırmalarının
nedeni de bu sessizlik oldu.
Gazzeli kardeşlerimiz şehit edilirken, yurtlarından
sürülürken, özellikle bizim ülkemizde çok önemli gördüğüm bir sivil inisiyatif
başlatıldı. Siyonist Yahudi ürünlerine yönelik boykot çağrısı. Katliamların
başladığı ilk günlerde sosyal medyada dolaşan Siyonist Yahudilere ait ürünleri,
markaları görünce ben de inanın şok olmuştum. Meğer bizim ülkemizde gıdadan
temizlik maddelerine, kozmetik ürünlerinden içecek markalarına ne kadar çok
Siyonist Yahudi ürünü cirit atıyormuş?
Dolayısıyla Siyonist Yahudilerin ürünlerine,
markalarına yapılacak bu boykotta da farklı segmentte diyebileceğim zorluklar
da yaşanmaya başladı. Ellerinde tuttukları küresel ticaret gücünü
insanlarımızın ceplerini boşaltmak, cüzdanlarına nüfuz etmek için kullanan
Yahudiler, hem kendi markalarıyla sektörleri kuşatmışlar, hem de ülkemizin
yerli ve milli bir çok markasını da satın alarak bizi kelimeni tam anlamıyla
kendi ürünlerine mecbur bırakacak bir ekonomik alanda hapsetmişlerdi.
Açıkça demek istediğim şudur: Süpermarketlerde,
marketlerde raflarda uzandığımız, ya da üzerimize başımıza alacağımız bir giysi
ve kılık kıyafette, kozmetik ürünlerinden, temizlik ürünlerine, gıdadan
tekstile kadar her sektörü bir ahtapot gibi kuşatan Siyonistlere karşı elimiz
mecbur hale geldi… Daha çarpıcı bir deyimle, yapmaya çalıştığımız bu ekonomik
boykotta, at iziyle it izi birbirine karışmış oldu. Gazzeye ölüm yağdıran bu
Siyonistlerin boğazını keselim derken, hangi ürünün, hangi markanın, hangi
hizmetin bu barbarlara ait olduğu konusunda çelişkiler yaşamaya başladık,
aklımız karıştı… Sormamız gerekiyor:
Neden bizim yerli ve milli firmalarımız, bu Siyonistlerden daha kaliteli ve
tercih edilebilir ürünler ortaya koyamıyor?
Şunu bilmeliyiz: Daha düşük fiyatta ürün satmaya
çalışan yerli ve milli firmalarımız aslında büyük bir yanlış içindedir.
Ticaretin ana kuralı ve ilkesi şudur: Daha çok ürün veya hizmet satmak için ya
kalitenizi düşüreceksiniz, ya da fiyatınızı… İşlerinizi artırmak için
sattığınız ürünün kalitesini yükseltmeniz gerekir. Yani, Siyonist Yahudilerin
tekellerine aldığı kozmetik, deterjan gibi sektörlerde daha kalitelisini
yapmadan, onları piyasadan silemezsiniz… İnsanımızın gönlüne, mutfağına,
banyosuna giremezsiniz… Türkiye’nin %80’nin kullandığı bir tıraş bıçağı markası var. Bu
markanın karşısında ise 10 tane Türk markası var. Ancak bu tıraş bıçağı markası
bir Yahudi tıraş bıçağı markası bile olamıyor. Siyonist Yahudilerin ürünlerine,
markalarına boykotu bu gözlükle değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.
Her sektörde, her hizmette her şeyin en iyisini
yapmak… Biz daha güzelini, daha iyisini, daha kalitesini yapmazsak bu azılılara
karşı yaptığımız boykotun hiçbir anlam ve önemi kalmıyor. Yahudiler dünya
ticaretini nasıl ele geçirdi? Kaliteli ve en çok satan ürünlerin ülkelerdeki
firmaları veya markaları satın aldılar…
Ya da her sektörde kalite olanı üretip marketleri işgal ettiler… Aynen
Gazze’yi işgal ettikleri gibi… Reklam verdiler, güven kazandılar…
İnsanlarımızın zihinlerine girdiler… Demek istediğim şudur: Bizim Siyonistlere
karşı boykotumuzu öncelikle zihinlerimizde başlatmamız gerekiyor… Vesselam