11 Mart 2016

Sur Operasyonu Bitti!

Öylesi hızlı bir gündemle yüz yüzeyiz ki iki saatimiz birbirini tutmuyor. Bunun en önemli nedeni de içinde bulunduğumuz coğrafyanın kaygan zemini olsa gerek. Bugün aslında Suriye'de öldürülen Daeş komutanlarından Ebu Ömer el-Şişani (Çeçeni) veya gerçek adıyla Tarkhan Tayumurazovich Batirashvili'yi yazacaktım.

Ama dediğim gibi gündem o kadar hızlı değişiyor ki, Sur'u yazmak gerekti tekrar. Sur'da operasyon nihayet bitti. Sur'da 2 Aralık 2015'te başlatılan operasyonlar önceki gün itibariyle sona erdi. Sokağa çıkma yasağı devam ediyor, arama ve tarama çalışmalarının ise bir süre daha devam edeceği belirtiliyor.

Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi'nde 2 Aralık 2015'te ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ederken, güvenlik güçlerinin hendekleri kapatmak, barikatları kaldırmak ve PKK'lıları etkisiz hâle getirmek için düzenlediği operasyonlar Çarşamba günü tamamlandı. Tüm Operasyonlar boyunca 271 PKK'lı etkisiz hale getirilirken 71 güvenlik görevlisi şehit oldu. 2 Aralık günü Sur içinde kalan 15 mahalleden Fatihpaşa, Hasırlı, Dabanoğlu, Savaş, Cevatpaşa ve Cemal Yılmaz mahallerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Operasyonun ilk 15 günü sadece Polislerce yürütülürken, 18 Aralık günü bordo bereliler, jandarma ve polis özel harekât timlerinin katıldığı operasyonlar şeklinde genişledi.

Genelkurmay Başkanlığı açıklamasında Sur'da 271 PKK'lının etkisiz hâle getirildiğini, toplam 359 el yapımı patlayıcının imha edildiğini açıkladı. Sur operasyonunda aralarında 2 yüzbaşı ve teğmenin de bulunduğu 53 asker ile 17 polis ve 1 korucu olmak üzere toplam 71 güvenlik görevlisi de şehit oldu. 392'si asker 128'i polis, 3'ü korucu olmak üzere toplam 523 güvenlik mensubu ve 17'si çocuk toplam 74 de sivil yaralandı. Genel Kurmay, Sur'daki bütün evlere girildiğini ve operasyonel faaliyetlerin Çarşamba günü saat 16.00'dan itibaren sona erdiğini belirterek, arama tarama faaliyetlerinin devam edeceğini ve sokağa çıkma yasağının da bir süre daha devam edeceğini belirtti.

Bundan sonraki süreçte Sur'da operasyonların tamamlanmasının ardından mahallelerde 5 ayrı güvenlik noktası ve karakol oluşturulacağı belirtilirken, güvenlik eksenli yeni bir yapılanmanın da sinyali verilmiş oldu. Sur'un içyapısı ciddi manada değiştirilmek şeklinde ilk adım atılmış oldu. Çözüm süreci boyunca aşırı başıboş bırakılan alan yeniden kontrol altına alınmaya çalışılacak gibi.

Aslında PKK yanlış bir strateji yaptı, açıkçası yenilince yeni stratejilerin peşine düşecek gibi. En önemlisi Nevroz süreci ve bu süreçte Türkiye'deki diğer sol örgütlerle birlikte yapabilecekleri de göz önüne alınmalıdır. Son dönemlerde çıkan haberler eğer doğruysa Mayıs ayına kadar ciddi kalkışma çabaları olacaktır. Devletin bunlarla ilgili tedbirler alacağı muhakkaktır, ama tedbirler alınırken asla hukukun dışına çıkılmasına izin verilmemelidir. Sokaklarda çıplak oturtulma, megafonlardan Mehter Marşı çalma, zırhlı araçlara kocaman bayraklar asma ve bu bayraklarla sokak sokak gezme gibi sert milliyetçi retoriklere başvurmak fetihçi anlayışın tezahürleri olarak açılan iyileşme çabalarına zarar verecektir. Halk PKK'nın zulmünden tekrar PKK'ya sığınma çabasına girişirse PKK mücadelesi alanda kazanılmış olsa bile, gönüllerde kaybedilmiş olur.

Ez cümleden olmak üzere içimden geçeni de söylemek isterim ki, Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması da çok yerinde olmayacaktır. Hele de dokunulmazlıkları kaldırılan vekillerin tutuklanması gibi bir durum 90'ların görüntülerini yaşatacaktır. Açıkçası böylesi bir sonuç, bir çuval incirin perişan edilmesi olur. Atılan adımların dikkatli olmasında fayda var.