Tarihi yeniden okuma kabiliyetine başlangıç
Das Kapital kritikasyonu (1)
Marks’tan
öncesi tarih nedir? Var mıdır? Vardır. Ama ne deniyor? Marks’tan önceki tarih yapıcıdır; yani olumlama (-positivity-)
eğilimlidir. Marks’tan sonraki tarih çatışmacı ve kaotiktir. -Toplumlar
çatışarak büyür kavramsalı- Ama ifade etmek yerinde olur ki, bu durumun tarihi
boyutta aldığı konumlanmanın nedeni Marks’ın tercihiyle alakalıdır. Deyiş o ki,- Peygamberler, toplumları ikna eder, hükümdarlar yönetir, otorite dizgin
vurur-du. Bu yapı zaman zaman
bozulur –ki temel argüman budur- Tanrı prophet
gönderir, mesajını iyilikten yana kullanır, -kullarını- ikna eder-di.
Bu
kabilden anlatımla geçmiş on dört bin yıllık bir süreçten (MÖ12.bin-MS. 2 bin)
sonra insanlık, bunun tam zıddı çatışmacı bir kavramla karşı karşıya kaldı. Bu
durumun Marks’ın başarısı olması belirteci bir tarafa, Marks ne diyordu?
İnsanlık önemlidir. Marks diyordu bunu. Peki, çatışmayla kazanılmış bir insan ömrü
var olabilir mi idi? Düşman. Marks hileyle kazanılmış sermaye birikiminin
karşısına dikilmeyi çatışmayla açıklayarak belki –ilksel- felsefenin
temellerine (Platon öncesi) gönderme bulundu ama 20. yy tarihin en büyük sınıf
savaşları ile donandı, daha sonra mesele. Kapitalist ivme/Komünyal otorite:
20.yy. Bunu burada belirtirken şunu da ifade etmek yerinde olur; neden çatışma,
bunun sadece enerji ve yüklem gerilimi ile anlatmanın hiçbir faydası yok başka
bir şey olması gerekir o da şudur: insanlar birbirlerini iterek belli bir
sonuca kendilerini ikna ederler. Bu pek anlatılmayan/anlaşılmayan/kavranmayan
bir durumdur. Evet, insanlar kendilerini topyekûn olmasa da zaman zaman
iterler; bu onları daha cevval, bükülmez ve hedefe odaklı hale getirir. Bu
durum başka bir çatışma kabiliyetidir, lakin Marks’ın buradan anladığı
biteviyelik/süreklilik kimliği tam bir yıldırıcı ögedir. Süreklilik bitirir,
insan ögesini.
Bu bâbta,
20. yy nasıl bir süreçti? Marks bu süreç içinde yaşamadığı halde böylesine bir
yüzyılı nasıl yönetmeye kalktı? Hem de bunu öldükten sonra yaptı. Şimdi olay
gerçekten birçok yönüyle muammadır. İnsanlık
din kurumunu temsil eden peygamberlerin yapısal ahlakından çok çekmiştir
misûllû duruştan tutun bunun içsel kavgalı/hatta ruhsal bir durum olduğunun
kavranmamasına kadar giden sonuçları Marks açısından sizinle paylaşmayı
dilerken şunu ifade etmek isteriz: Marksizm kendi anlamsalı içinde doğrusal
hatalar yaparken ülkemizde sırf Batı sistemine entegrasyon adına hiç kimse
konuya kendini vermemiştir.