Turizm haftası olması nedeniyle ülkemizin bir çok yerinde tanıtım etkinlikleri yapılıyor. İstanbul'da ki programlara bu yıl Beykoz ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık bir haftadır bunun için Beykoz'da tatlı bir telaş var. Beykoz kaymakamlık, belediye, esnaf ve halk olarak bu işe gönül vermişler ve ilçelerini en güzel bir şekilde tanıtmaya çalışıyorlar.

İstanbul Kültür Turizm İl Müdürlüğü ve Beykoz Belediyesi'nin ortak etkinlikleriyle kutlanam Turizm Haftası  etkinlikleri devam ediyor. Bu kapsamda basın mensupları ve sektör temsilcilerine dönük geziler de düzenlendi.

Beykoz gezileri yapılıyor

Turizm Haftası'yla yurt çapından turizm bilincinin gelişmesi, iç turizmin canlanması ve turizm hareketlerine katılımın artması amaçlanıyor. Beykoz'un kültür ve doğa mirası ile gelişen turizm vizyonuna katkı yapacak etkinlik süresince rehber ve acentaların katılımıyla ilçe turları, fotoğraf gezileri, cam şovları, yöresel yemek, balık tutma ve yoğurt yeme yarışmaları, uçurtma festivali, paintball ve plaj futbolu karşılaşmaları yapılıyor.

Turizm Haftasının açılışı nedenilye Kanlıca Meydanında bir tören düzenlendi. Törende bizzat bende hazır bulundum. Ortama şenlik ve bayram havası hakildi. Folklorcular da ordaydı. Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın kuşkusuz çok heyecanlı idi. “Tüm İstanbul'u turizm alanı yapmak istediklerini vurgularen "Turizmle alakalı sektör grupları ile çok yakın temas halinde oldukların tanıtım ve ilgi odağı için gece gündüz çalışıyoruz.” Diye konuştu.

Başkan Çelikbilek: “Beykoz Turizmin Yıldızı Olacak”

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'te konuşmasında, İstanbul'un en yeşil ilçesi olan Beykoz'da turizm haftasına ev sahipliği yapmaktan kıvanç duyduklarını ifade ederken, “Turizm Haftası'nın ilçemizin gelişen vizyonuna katkı sunacağını ümit ediyor, tüm İstanbulluları bir birinden keyifli ve renkli etkinliklere ilçemizin turizm noktalarını keşfetmeye bekliyorum.” dedi.

2700 yılı aşan bir tarihi var

Beykoz 2700 yıllık geçmişi ile zaten İstanbul'un en köklü yerleşim merkezlerinden biridir. Öne çıkartacak o kadar önemli noktaları var ki say say bitmez.

Sahilden Kandilli'den itibaren tamamen Beykoz. Küçüksu, Anadolu hisarı, Kanlıca,  Göksu Deresi, Mihribat Korosu, Mesire yerleri, Hürrem Sultan Konağı, Hidiv Kasrı, Beykoz Kasrı, Yoros Kalesi, Poyraz Köy, Polonezköy, Yüşa Tepesi ve daha neler neler..  O kadar da güzel köyleri var ki her birinin ayrı güzelliği ve özelliği var. İnanın gidip görmek gerek. Aynı zamanda bir film platosu. Çok sayıda önemli film ve dizi Beykoz'da çekiliyor.

İlk geziye katılamadım ancak ikincisine katıldım. Poyrazköy'e kadar boğazdan gemiyle gittik. Gezimiz Cuma gününe denk geldi. Poyrazköy camisinde Cuma namazı kılmakta nasip oldu. Namazdan sonra hızlandırılmış bir gezi yaptık. Önce cam ocağını gezdik. Bir birinden güzel işlemeli çeşm-i bülbüllerin nasıl yapıldığına şahit olduk.

Kelebek Parkı

İkinci durağımız bir kelebek çparkı idi. Önceki noktalarda çok fotoğraf çektiğimi gören sevgili Mustafa Aydın abim “makinende şarz ve kartında yer kalsın” şeklinde uyarmıştı. O uyarının sebebini kelebek parıkına gelince anladım. Gezinin benim için en ilgi çeken yeri işte orasıydı. İlk kez gördüm ve çok şaşırdım.  Bildiğiniz kelebek bahçesi. Kelebek orada kozalarından çıkartılıyor. Ortam sıcaklığı kelebeklere göre ayarlandığı için çok sıcak. Kendinizi saunada hissediyorsunuz ancak değiyor. Her taraf kelebek. Ellerinize bile konabiliyorlar.  Öyle ki size poz verenler bile var. En kısa zamanda tekrar gitmek istiyorum.

Bu güzel gezi ve ilgi alakalarından dolayı, Kültür ve Turizm İstanbul İl Müdürlüğü'ne Beykoz Belediyesine ve her iki kurumun çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.