09 Temmuz 2017

TürkBirDev

Bize bir dev bir güç gerek, dünyaya sözünü geçirecek;  Geldi zamanı şimdi, Türk Bir Dev Olmak Gerek...

Türk Bir Dev Vakfının gerçekleştirmiş olduğu  ‘'Dev Türk Kurultayı'' Tarih 7.7.17  İstanbul'da Türk Devletlerinden; akademisyenler ve siyasiler ve halkın büyük ilgi göstererek katıldığı  Dev Türk Kurultayı  gerçekleştir. Kurultayda Türk Birliğinin sağlanmasında Türk bakanlığının oluşturulması öne çıkartılırken, birliğin sağlanmasında en önemli iktisadi bir ortak pazarın üzerinde duruldu.

Bütün dünyada, mazlumların  gözü kulağı,   Dev Türk Kurultayındaydı. Kurultaydan  çıkacak sonucu dost düşman herkes merakla bekliyordu. Yirminci yüzyıl boyunca Türk milleti olarak yaşadığımız sıkıntılara  karşı; hem  Türk milletinin hem dünya mazlumlarının huzuru refahı için, Kurultayda somut adımlar herkesin beklentisiydi. Bu nedenle ‘'Türk birliği  artık bir tercih meselesi değil, zorunludur'' vurgusu üzerinde duruldu. Bizimde katıldığımız Dev Türk Kurultayında  düşüncelerimizi şu şekilde paylaştık;

1945 kadar bir birini yok etmek için ülkelerini yerle bir eden Avrupa; sonunda barışın sürdürülebilmesinin yolunun, ekonomik ve siyasal yönden birleşmeleri olduğu fikrini kabul ederek; 1949 yılında Avrupa Kömür ve Çelik topluluğunu kurmuşlardır. Avrupalıların şu anda geldikleri konum, işte bu  ekonomik ve siyasal yönden birleşmenin sonucudur. Dili, kültürü, ırkı  inancı aynı olan Türk milletinin; Çeyrek asırdan fazladır, siyasal bir kararlılıkla İktisadi ortak pazarı neden oluşamamıştır?  Sorun sadece yöneticilerimiz de mi? Türk Birliğinin oluşmasının önünde, sorun Türk milletinin isteksizliği mi? Hayır! Elbette İkiside değildir. Türk devletleri yöneticilerimizde, Büyük Türk milletide Türk birliğini gönülden istemededir.

Asıl sorun ; Türk birliğinin gerçekleşmesi için hali hazırda  uygulanan eğitim müfredatlarımızla uygulatılan İktisadi bir model olarak uygulanan Borca dayalı para sistemidir.  Bu  model, para kredi sistemi ile sorun olmaya başlayıp ; Türk birliğinin gerçekleştirecek seçilmiş milli iradelerimizin önündeki en büyük engeldir. Türk birliğinin gerçekleşmesi; Ortak bir Türk pazarına bağlıdır. Paranıza sahip değilseniz, pazarınıza da sahip olamazsınız. Türk birliği pazarının gerçekleşmesi; mevcut  borca dayalı para sisteminin lağvedilerek,   yerine Taban Ekonomisinin kurulması ile gerçekleşebilir.  Taban ekonomisi temel şu prensipler üzerindedir; 1.Para Devletin olacak. ( Merkez bankaları ve bankacılık yasalarında yapılacak değişiklikler) yasal düzenlemelerle, Paranın borç olarak üretilmesinin önüne geçilerek;  Devletin ve milletin borçlandırılmasının önüne geçilecek. Parasını kontrol edemeyen bir devlet, pazarlarını da  kontrol edemez. Ortak Türk birliği pazarını da kuramaz.

2.Doğal iktisat döngüsü kurulacak

Mal ve hizmet  üretimine endeksli para üretimi olacak. Doğal iktisat döngüsü piyasada var olan mal ve hizmetlere mukabil paranın devinimini ifade eden doğal bir döngüdür. Para üretime bağımlı olarak üretilecek. Bugün para bankalar tarafından havadan yaratılarak faize bağımlı olarak üretiliyor. Parayı kontrol eden bu borca dayalı para kredi sistemi , bütün mal ve hizmetleri de kontrol ediyor. Bu vesileyle  bankalar faizden 2016 yılında 194 milyar faiz elde ederken, Seksen(80) milyon için  Devletimiz  60 milyar yatırım yapabilmiştir. Doğal olan bütün üretim yapısını mevcut borca dayalı para kredi sistemi  bozuyor. Doğal iktisat döngüsü ile bunun önüne geçilmeden Türk birliği iktisadi ortak Pazarı kurulamaz. Doğal iktisat döngüsünde Mizanın korunması olarak para istikrarının korunması, ölçünün korunması olarak, fiyat istikrarının korunması son derece önemlidir.  Devlet  kamu otoritesi olarak denetleyici ve düzenleyici fonksiyonunu icra ederek temel iktisadi döngünün sağlıklı çalışmasını sağlar. 3.Para kredi sisteminde kredi ;Tavandan değil faizsiz olarak tabandan verilerek doğal iktisat  döngünün desteklenmesi yine devletin en önemli millete karşı sorumluluğudur.

 Tarihinde bir çok   ilklere imza atan bir millet olarak ‘'Bunun örneği nerede var'' diyelere sözümüz ; Türk yapar  Örnek olur!  diyoruz.  Ayrıca Batının ekonomik finans önlemleri küresel finans krizi ile birlikte çökmüştür. Yeter ki Türk milleti  Türk birliğinin oluşmasında ilk adım olacak Türk birliği Bakanlığının kurulması için yöneticilerimize adımlarını atacak milletçe talepte bulunsun.

Ayrıca Sekiz deniz yaylası projemiz; Türk birliği için ekonomik politik bir sistem olup bütün potansiyel zenginliklerimizi kinetik hâle dönüştürebilecek bir projedir. Bu çerçevede  ifade etiklerimiz hem müstakil  olarak ülkemiz tarafından gerçekleştirilebilecek bir çalışmadır. Hemde Türk birliği için gerçekleştirilebileceğimiz çalışmadır. Türk hinterlandının Türk Birliğine dönüşmesi, tercih meselesinden çıkmış olup, artık zorunludur.

Sözlerimi Sefer ÖZDEMİRE ait şu sözlerle tamamlıyorum ;Diz çöktüm, açtım ellerimi semaya, yalvardım yakardım ulu Tanrıma. Yedi devletimiz  birleşsin tez zamanda. Ağladım, göz yaşlarım sicim sicim döküldü, Saraybosna'da , Hocalı'da...Günahsız yüz binlerin çığlıkları kulaklarımda, haykırışları o ki yüz binler daha bekliyor sırada... Doğruldum , Baktım zamana ; geçmiş iki yüz yıldan  gelecek yüz yıla...Gördüm ki zalim hep tepemizde; zulüm bize uzak değil. Ayrılmış yollarımız, her köşede bir tuzak, bu yollar  bizim değil.....Anladım, Daha zulüm başlamadan, zulmü bitirecek, Bize bir dev bir güç gerek, dünyaya sözünü geçirecek;  Geldi zamanı şimdi, Türk Bir Dev Olmak Gerek...

TürkBir Dev Vakfı Kurucu Başkanı Sefer ÖZDEMİR beyi ve ekibini Düzenledikleri Kurultaydan dolayı tebrik ediyorum.

Selam ve dua ile..