20 Şubat 2017

Üstün bir inanç

Ömrünün her anını dolu dolu yaşamış biri o. Zor yıllara tanıklık etmiş, üstatlarla birlikte olmuş ve onların övgülerini almış birisi. İlkeli ve prensipli. Gazetecilik yıllarında bakmış karışan, yönlendiren, müdahale eden çok almış ceketini çıkmış.

Boş durur mu dolu insan. Kitaplara ve tiyatroya adamış kendini. Kalem oynatmanın yürek istediği yıllarda yazdığı romanlarla gençliğe umut ve rehber olan bir isim o.  “Yalnız değilsiniz” romanı açılan ilk çığırlardandır. Roman çok geniş kitleler tarafından tutuldu. Mesut Uçakan tarafından filmi de yapıldı. 32 baskı yaptı. Bu bir dönem ve kavga romanıdır

80 yaşında olmasına rağmen hala o sarsılmaz inanç ve azminden zerre eksilmiş değil. Hala onu tiyatro ve kültür salonlarında görebilirsiniz. Kitap fuarlarının en enerjik yazarıdır. Anılarını yazıyor. Yakında çıkacak olan bu güzide kitabı çok seveceksiniz. Dönüp dönüp tekrar okuyacaksınız.

Takım elbisesi, kravatı ve günlük traşı ile örnek bir kişilik. Buram buram nezaket, görgü, kültür- sanat kokuyor. Büyük Doğu kokuyor. Necip Fazıl kokuyor. Tarih kokuyor. Her şey isminde saklı zaten.  Üstün İnanç büyüğümüzden, hocamızdan bahsediyorum.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarının bir oyunu için Harbiye de idim. Kuliste sevgili Mehmet Nuri Yardım bey ile birlikte oturuyorlardı. Benim geleceğimi de bildikleri için bana güzel bir sürpriz yaptılar. Üstün Hocam önceden adıma imzalamış olduğu “Bir kimlik lütfen” ve “Ayıp uşakları” isimli Mihrabad Yayınevinden çıkan çok güzel iki kitabını takdim etmişti. O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Hiç beklemediğin bir anda adınıza önceden imzalanmış kitaplar hediye alıyorsunuz.

Üstün İnanç gibi yaşı 80 ve üzerinde olan yazar ve şairlerimiz bizler için pırlanta değeri taşımalıdır. Onların dizlerinin dibinde olmamız lazım. Anılarla dolu olan bu değerli insanların anlattıkları ve anlatacakları her kelime bizim için hazinedir. Üstün İnanç hocanın “Zamanın Ruhu” programı takip edilmeli salon ağzına kadar dolmalıdır.

“Toz Kanatlı Kelebek: Necip Fazıl Kısakürek”

Üstün İnanç hocamızın anılarını kaleme aldığını söylemiştim. Hocamızın kısa bir süre önce ‘Yeni İstanbul' gazetesinde yayınlanan röportajında bu konu  ve bir anısı ile ilgili kısa bir alıntı yapmak istiyorum.

“Üstün İnanç'ın kaleme alacağı anıları, bir anlamda Türk basın tarihinin de labirentlerini, bilinmeyenlerini anlatacak bizlere. İnanç'ın anıları da, Necip Fazıl Kısakürek'i anlatacağı kitabı da Mihrabad yayınlarından çıkacak.

Kitabın adını büyük bir heyecanla telaffuz ediyor Üstün İnanç. “Toz Kanatlı Kelebek: Necip Fazıl Kısakürek”

 ‘Çile'yi bana okuttu'

“Tercüman Gazetesi'nde çalışıyorum. O kadar yoğunum ki anlatamam. Necip Fazıl Kısakürek'e Sultan-ı Şuara Ödülü verilecek Milli Eğitim Bakanlığı ve Edebiyat Vakfı tarafından.
Necip Fazıl Kısakürek gazeteyi arayıp beni istiyor ama telefona bakmak istemiyorum. Çünkü mutlaka bir angarya çıkacak işin içinden ve benim de uğraşacak zamanım yok.
Sonrasında bir gün Cahit Atasoy aradı. ‘Böyle olmasını istemezdim' falan dedikten sonra telefonu Necip Fazıl Kısakürek'e verdi. Üstad “Çile'yi oku” dedi bana.
Ödül töreninde Çile'yi ben okudum ve çok hoşuna gitti, “harikaydı” dedi…”

Mihrabad Yayınları Takdiri Hakkediyor

Mihrabad Yayınevi 29 Mayıs 2016 da kuruldu. Kuruluş tarihi bile anlamlı. Yaptıkları ilk işte bu anlama yakışıyordu. Cavit Ersen'in ‘Ertuğrul Gazi Oğlu Osman Gazi' ve ‘Osman Gazi Oğlu Orhan Gazi' isimli tarihî romanlarıyla okuyucuları selâmladı.

Hemen ardından ise Üstün İnanç'ın kitaplarının yeni baskıları geldi peş peşe. Geçen Üsküdar Kitap Fuarında gördüm ki bir yıl bile olmadan bir birinden güzel kitaplar yayınlanmış.

Üstün İnanç'ın tüm eserleri ve hatıratı ile Toz Kanatlı Kelebek: Necip Fazıl Kısakürek kitabı ve şu anda baskıya hazırlananlar Makedonya Gamzesi ve 1. Dünya Savaşı öncesini anlatan Yağmur Kanla Başladı isimli eserleri de Mihrabad yayınlarından yayınlanacak.
Bu arada Gürbüz Azak'ın eserlerinin de bundan sonra Mihrabad'dan çıkacağının bilgisini aldık.

 SİNEMAYI TEBLİĞ ARACI OLARAK GÖRMEK NE GÜZEL

 Siyer Vakfı güzel işler yapıyor. "Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması" ile güzel bir çığır açmış oldular.

Siyer Vakfınca bu yıl 3'üncüsü düzenlenen "Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması" uluslararası tatlı bir heyecana sahip olurken, bir taraftan da peygamberimizin sinema diliyle anlatılmasına vesile olmuş oluyorlar.  
"Kamil İman Kamil İnsan" başlığıyla düzenlenen yarışmanın ödül töreni, Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Törene Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı da katıldı. Avcı yaptığı konuşmada, "Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması"nın çok önemli bir noktaya geldiğini söylerken, bu tip yarışmalarda sıralama yapmanın zorluklarını bildiğini ve bu ağır yükün altına girdikleri için jüri üyelerini tebrik etti.
Konuşmasının devamında gençlere, Ayşe Şasa'nın "Yeşilçam Günlüğü" kitabını tavsiye eden Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: "Efendimiz, dünyayı teşriflerinin esbab-ı mucibesini, güzel ahlakı tamamlamak olarak tarif ediyor. 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim' buyuruyor. Bu sebeple, Siyer Vakfı tarafından 3 yıldır düzenlenen ve sinema sektöründe Efendimiz'in örnek ahlakı, emin şahsiyeti, mücadele ve mücahedelerle geçen hayatının anlaşılabilmesi, onun bizlere vaaz ettiği ahlakın anlaşılabilmesi ve bu konularda bir şuur oluşmasını sağlayacak filmler üretilmesini teşvik eden bu yarışmayı, çok mühim, çok anlamlı buluyoruz. O sebeple Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, bu yolda gayret sarf eden bütün genç arkadaşlarıma, 'niyet hayr, akıbet hayr' düsturuyla hayırlı çalışmalar, başarılar niyaz ediyorum."

"Kur'an-ı Kerim az sözle çok şey anlatıyor"
Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım da Kur'an-ı Kerim'in az sözle çok şey anlattığını belirtti.
Yıldırım, bu iş ilahiyat sahasında olacağı gibi edebiyatta da olmalı, sinemada olduğu gibi şiir ve sanatta da olmalı." Vurgusunu yaptı.
Siyer Vakfı Başkanı Mehmet Kaya ise Hz. Muhammed'in daha iyi anlaşılması için vakıf kurduklarını ve bu konuda birçok önemli proje yürüttüklerini ifade etti.
Projenin her geçen yıl büyüdüğüne vurgu yapan Kaya, "Hz. Peygamber Efendimiz'in ve onun eliyle yetişen sahabelerin hayatından kendimize örnekler çıkarabilmemiz ve bu örnekliği anlatabilmemiz için, bugünün şartlarını göz önünde bulundurarak bir dil kullanmak zorunda olduğumuzu ve bu konuda en önemli araçlardan birinin de sinema olduğunu ifade etmeliyim." dedi.
Kaya, ilk sene 50 filmin başvurduğu yarışmanın bu yıl uluslararası kategoride düzenlendiğini ve yarışmaya birçok ülkeden 143 filmle başvuru yapıldığını belirtti.

Birincilik Kırgızistan'a

Yarışmaya başvuran filmler arasından 15'i, danışma ve ön seçici kurulunda bulunan Abdulhamit Güler, Bedir Acar, Bünyamin Yılmaz,  İhsan Kabil, Mehmet Kaman ve Yalçın Parmaksız tarafından finale bırakıldı.

Yarışmanın kazananları, finale kalan 15 film arasından, Hocakulu Narliyev'in başkanlığında toplanan ve Nazif Tunç, Elif Eda Karagöz, Firdevs Azizi, Gülcan Tezcan, Hasan Kaçan, Mustafa Demirci, Nasır Khemir ile Nihad Kresevljakovic'den oluşan jüri tarafından belirlendi.

Değerlendirmenin sonucunda Kırgızistanlıyönetmen Kasiet Djoldoshbekova, "Yalnızlık" adlı filmiyle birinci oldu ve  25 bin lira değerindeki birincilik ödülüne layık görüldü.

"Hayat Bu" adlı filmiyle ikinci olan Elif Yüksel 15 bin lira ödülün sahibi olurken, "Heny" adlı filmiyle üçüncülük ödülü verilen Mehmet Nişancı da 10 bin lira para ödülü aldı.

Yarışmada "Sponsor Özel Ödülü"ne "Bir Şey Yap Güzel Olsun" filmiyle Ömer Dişbudak, "Siyer Vakfı Özel Ödülü"ne ise "İz" filmiyle Suriyeli yönetmen Alaa Khweled değer bulundu.

"Jüri Özel Ödülü"ne "Öz'ün Öz'ü" filmiyle Talha Genç layık görülürken, mansiyon ödülünün sahibi ise "Zübde" adlı filmiyle Kerime Nur Ejderoğlu oldu.

YARDIMA MUHTAÇ ÇOCUKLARA ANNE ELİ

 Küçükçekmeceli kadınlar, Küçükçekmece Belediyesi öncülüğünde ‘Sevgimizi Ellerimizle Örüyoruz' adlı örnek bir projeye imza attı.

Küçükçekmece Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü tarafından organize edilen ‘Sevgimizi Ellerimizle Örüyoruz' projesi kapsamında Armoni Park AVM'de kurulan örgü evindeki gönüllü kadınlar, ihtiyaç sahibi çocuklar için atkı, bere ve eldiven örerek, örnek teşkil ediyor. Projeye Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz'in eşi Nilgün Karadeniz'de destek verdi.

Örgü evi standını ziyaret eden Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz, yardıma muhtaç çocuklar için yapılan projeye katılım sağlayan kadınlara teşekkür ederek, “Küçükçekmece Belediyesi olarak, fedakar hanımefendilere bizi bu projede yalnız bırakmadıkları için şükranlarımı sunuyorum. İyiliğin önemli bir öznesi oldular. İlmek ilmek atkı, bere, eldiven örerken, aynı zamanda sevgi ve merhamet için de ilmek atıyorlar. Tüm kadınlarımıza samimiyetleri, yardım ve şefkat duyguları için teşekkür ediyorum. Sevgisini elleriyle örmek isteyen tüm vatandaşlarımızı, örgü evimize bekliyoruz” diye konuştu.

 Projeye destek vermek isteyen vatandaşlar, Küçükçekmece'de bulunan 10 Bilgi Evi'nden herhangi birine gelerek orada örgü örebilir, evlerinde işyerlerinde ördüğü örgüleri de ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için ilçedeki Bilgi Evleri'ne teslim edebilecek. Örgüler daha sonra Türkiye'nin dört bir yanındaki 4-12 yaş arası yardıma muhtaç çocuklara ulaştırılacak.