14 Temmuz 2023

Vahdet getir, muhabbet getir, istikamet getir

Ey Nurlu beldelerin sürurlu misafiri!

Rabbinin izni ile o mübarek diyarları gördün, ihrama girdin, Kabe’ye yüz sürdün, Arafat’da vakfeye durdun. Hamd olsun artık hacı oldun.

Haccın mebrur, ibadet ve duaların makrur olsun.

Hatırlarsan o kutlu yolculuğa çıkarken  fakire oralara ne götüreyim diye sormuştun. Ben de bu mühim sualini köşemde karınca kararınca cevaplamaya çalışmıştım. Şimdi de oralardan ne getireyim diye soruyorsun. 

Doğrusu çok önemli hususlara kafa yoruyorsun. Madem ki sordun bizde yine aklımızın erdiği, dilimizin döndüğü kadarıyla sualini cevaplayalım öyleyse.

Ey eda ettiği haccıyla İslam binasının hayatı üzerinde yükseleceği 5.temeli de hayır ve huzur ile tamamlayan muhterem hacım!

Senden öncelikle yakın tarihimizin büyük mütefekkiri merhum Muhammed İkbal’in istediği şeyleri istiyorum.

O mukaddes beldelerden zemzem, hurma, misvak, esans, takke ve tesbihin yanı sıra ne olur Hz.Ebubekir’in (r.a) sadakatini, Hz.Ömer’in(r.a) adaletini, Hz.Osman’ın(r.a) haya ve iffetini, Hz.Ali’nin(r.a) ilim ve şecaatini de getir.

Sakın ha bulamadım deme. Çünkü bütün bu haslet ve faziletlerin yegane kaynağı o bereket dolu topraklardır. Son birkaç asırdır düştük  kalkamadık, savrulduk doğrulamadık, bulandık durulamadık.

Muhterem Hacım!

Bütün  bu yıkılış, yok oluş ve savruluşlarımıza ilaç olacak İbrahim-i bir adayış, İsmail-i bir adanış. Muhammed-i bir anlayış ve yaşayış getir.

Kıymetli hacım! Biliyorsun ki maalesef bugün ümmet olarak heyecanı ve hareketi kaybettik. Hareketi kaybedince de bereketi yitirdik, oralardan bize bol bol hareket, bereket ve muhabbet getir.

Değerli hacım!

Bugün ümmet olarak imamesi kopmuş tesbih taneleri gibi bölük pörçük değil miyiz? Ne olursun vahyin kalbinden kalplerimize ülfet, gönüllerimize ünsiyet, aramıza da vahdet getir.

Muhterem hacım!

Allah Teala’ya nihayetsiz hamd ve şükürler olsun ki milyonlarca kardeşinizle birlikte hacı oldun.

Biliyorsun hacı olmak hacı kalmayı, hacı kalmakta hacı olarak ölmeyi gerektirir. Hacı olarak kalmak ve ölmek için o mukaddes mekanlardan getirebildiğin kadar istikamet getir.

Ey Beytullahı gören gözün sahibi!Muhterem Hacım!

Bütün güzelliklerin menbağı olan o mübarek diyarlardan bize halis bir niyet, samimiyet böylece güzel bir akıbet getir.

Muhterem Hacım!

O mübarek diyarlardan bütün insanlığa davet ve hidayet, orada taşladığın şeytanların dünyadaki bütün temsilcilerine her geçen gün artarak çoğalacak bir adavet getir.

Ey muradına ermiş bahtiyar kişi, gezip gördüğün, sırrına erdiğin, o mükerrem ve münevver şehirlerden 7 iklim 4 bucağı kucaklayıp kuşatacak  faziletli bir medeniyet getir.

Ey kutsal topraklara varan izin sahibi! Bize oralardan bütün insanlığın dermanı olacak bir dert getir. Bizi yollara düşürecek , dağlar denizler aştıracak  bir aşk ve gayret getir.

Ey rahmet sofrasında rahmanın misafiri olan bahtiyar!

Gördüğün gibi her geçen gün birliğimiz dağılıyor, gücümüz zayıflıyor, izzetin başkentinden bize uhuvvet getir.

Kudret ve kuvvet getir. Bütün bunları o kadar çok getir ki ümmet olarak konuştuğumuzda dinletelim, vurduğumuzda inletelim.

Ey en güzel vuslata vasıl olan aziz misafir!

Bizi yeniden insanlığa önder ve rehber kılacak cevherler olan basiret getir.Feraset getir, dirayet getir.

Ey emin beldelere girmiş bahtiyar!

O mukaddes mekanlardan bize emniyet getir, emanet getir ve yüklendiğimiz o büyük emanete riayet getir.

Ey rahmet denizinde yıkanarak bütün kirlerinden arınmış olan aziz misafir!

Asrı Saadet’ten aslımıza saadet getir, dünyamıza huzur, refah, barış ve selamet getir.

Ey Esenlikler ülkesine aramızdan seçilen bahtiyar elçimiz!

Bize hakikatin toprağından hayatımıza hakim kılacağımız hakikat getir.

Marifetin kaynağından Onu hakkıyla bileceğimiz marifet getir. Hikmetin menbaaından bize insana ve eşyaya her daim  ibretler nazar edeceğimiz hikmet getir.

Muhterem Hacım! Gördüğün gibi Aleme ve Ademe lazım olan ne varsa hepsi  o mübarek diyarlarda. Bundan dolayı ömür biter de bizim o kutlu beldelerden istek ve arzularımız bitmez. İyisi mi biz az yazdık, sen çok getir. Unutma ki insan buralardan götürdükleriyle  hacı olur, oralardan getirdikleriyle de hacı kalır. İnsan hacı olurda hacı kalamazsa yüreğinde tarifsiz bir acı kalır.