21 Ağustos 2019

Var Olma Kavgası ve Yaratıcılık

Tüm canlılar arasında kıyasıya bir hayatta kalma mücadelesi vardır. İnsanlar için de benzer durum söz konusu. İnsan, hayvanlardan farklı bir şekilde, elde ettiği tecrübeleri nesilden nesile aktarmaktadır. Hatta insanlar hayvanlardan farklı olarak şirket ve devlet gibi kurumlar oluşturarak bu yarış karşısında daha avantajlı hale gelmeye çalışırlar. Kişisel ve kurumsal başarılarda ise Yaratıcı Kimlik önem kazanmaktadır.

“Yaşamsal Satranç” adlı kitap, insanlar ve devletler arasındaki kıyasıya yarışı farklı yönleriyle ele almış. Prof. Dr. Talat Çiftci tarafından yazılan kitapta, bu konulara ait çok farklı bakış açıları işleniyor.

Talat Çiftçi'ye göre, Bilge Kimlik bireyin milli, dini ve mesleki aidiyetleri kapsayan sosyokültürel birikim ile bağlantılıdır. Yaratıcı Kimlik ise keşif, icat ve tasarımlara yönelik yenilik merakından oluşur.

Bilge Kimlik, içinde bulunduğu ortama aidiyeti nedeniyle gelenekleri ve mevcut yapıları sahiplenir. Yaratıcı Kimlik ise yeni sorunların çözülmesi için yeni öneriler getirir. İki farklı bakışı temsil eden bu kimlikler arasında bir rekabet oluşur. Baskın durumdaki Bilge Kimlik, Yaratıcı Kimlik tarafından öne sürülen yeniliklere karşı engelleyici bir tavır sergiler.

Yaratıcı Kimlik yenilik yapabilmek için deneme-yanılma imkânı bulmak ister. Yenilikleri başarıya götüren riskli yolda sayısız başarısız deneme vardır. Bu başarısızlıklar, Bilge Kimlik tarafından yeniliklere karşı argüman olarak kullanılacaktır.

Toplumlar bu iki kimlik arasında yaptıkları seçim ile geleneksel veya yenilikçi karakter ortaya koyarlar. Gelişmiş ülkeler, deneme-yanılma kültürünü yaygınlaştırmak için Proje Destekleri, Girişim Sermayesi ve Tohum Sermayesi gibi destek sistemlerini kullanmışlardır. Silikon Vadisi gibi yenilikçi ortamlarda çalışan genç girişimciler, geleneksel engelleri aşarak, dev şirketlerin temellerini atmışlardır.

Eğer, yetenekli gençlerin Yaratıcı Kimlik' le yetiştirilmesi hedeflenirse, sanat ve fen alanlarında eğitim verilmesi ve yeniliklerin ödüllendirilmesi gerekir.

Beyin yapısını oluşturan bölümleri Yaşamsal Satranç oyununda taşlar olarak düşünürsek, şah oyun kurucu bireyi tanımlar. Fizyolojik Kimlik piyon, Bedensel Kimlik at, Duygusal Kimlik fil, Bilge Kimlik kale, Yaratıcı Kimlik ise vezir olarak tahtada yerlerini alırlar. Yaratıcı Kimlik oluşturamayan kişilerin, Yaşamsal Satranç oyununda, vezire yani en güçlü taşa sahip olmadan oyun oynamak zorunda kalacaklarını söyleyebiliriz. Bu kişilerin beyinleri kısırlaşmaktadır. Kısırlaştırılmış beyinler ise tabii ki Yaşamsal Satranç oyununda başarılı olamazlar.

Yaşamsal Satranç oyunu bireysel ölçekte olduğu gibi küresel ölçekte de oynanıyor. Uluslararası rekabet Bilge ve Yaratıcı Kimlikler' e sahip oyuncuların oluşturduğu takımlar arasında oynanıyor. Yeterince eğitim ve deneyimli insanlara sahip olmayan toplumlar, küresel ölçekte yaşanan olayları anlamakta zorlanıyorlar ve ciddi sorunlarla karşılaşıyorlar. Az gelişmiş toplumlar, doğal kaynakları, yetenekli ve yetişmiş insanları yerel sorunları çözmek için kullanamıyorlar. Hatta eğitimli insanları Beyin Göçü ile kaybediyorlar.

Az gelişmiş toplumlar için gündem Fizyolojik, Bedensel ve Duygusal Kimlik hedeflenerek oluşuyor. Yemek, spor,  aşk ve magazin konuları medyada ön plana çıkıyor. Bu toplumlarda gündem yerel ve güncel konularla sınırlı kalıyor. Gelişmiş toplumlarda ise, keşif, icat ve gelecekle ilgili konular da medyada yer buluyor. Burada özetini sunduğumuz bu bilgilerin arka planını ve detaylarını merak ediyorsanız Talat Çiftci'nin Yaşamsal Satranç kitabını okumanızı tavsiye ederim.