01 Nisan 2016

Yeni Savaş Konsepti

Aslında modern savaşlar çağında yaşıyoruz. Konsept değişti. Bir zamanlar bizlere gelecekte savaşlar tuşlara basılıp yapılacak dendiğinde hep garipserdik. Şimdi savaşlar, tuşları da geçin çok ilginç şekillerde yapılıyor.

Uzun zamandır 3. Dünya savaşı kapıda diyoruz, lâkin kapıda falan değil işte, hepimiz tam ortasındayız. Her gün yaşıyoruz. Suriye savaşı başlayalı 5 yıl oldu. Bu savaş başladığı günden beri dünyanın hiçbir yerinde rahat yok kimseye. Bombalar bir gün Ankara'da, bir gün Brüksel'de… Silahlar Amerika'da da patlıyor, Fransa da ve ya Afrika'nın göbeğinde…

Petrol fiyatları tepe taklak iniyor, para birimleri değer kaybediyor, ticaret azaltılıyor. Sabah bir ülkeyle anlaşılırken akşam o ülke bir anda işgal ediliyor. Tamamı yeni savaş konseptine dâhil bunların… Modern çağlar savaşı bunlar. Diplomasi durmuyor. Ülkelerin Dışişleri bakanları neredeyse 24 saat havadalar… Alanda ise düşük yoğunluklu, geniş etki alanlı uzun vadeli savaşlar yaşanıyor.

Amerika da tink tank kuruluşları Ortadoğu'da ki çatışmalı sürecin 2030 a kadar süreceğine dair kehanetlerde bulunuyorlar. Yani önümüzdeki 15 yıl boyunca sürekli çatışma, kan, gözyaşı görmeye alışacağız. Bir süre sonra ekonomik krizler de baş gösterecek, zaten şu an Rusya'nın çökertilmesine bu şekilde çalışılıyor. İran ile müttefikleri arasında sorunlar oluşturulmaya başlandı. Suriye'nin bölünme senaryolarına ve Irak'ta 3 devletli çözüme doğru hızla götürülüyoruz gibi görünüyor ortalık ama bu da farklı bir oyunu uzatma yöntemi…

17-25 Aralık operasyonunun devam hikâyesi olan Mit tırları meselesi de bu oyunun bir parçasıydı. Oyun açılmışken iç destek eksik olmasın diye bir de ordan bir darbe vurulmaya çalışıldı. Medya desteğiyle Türkiye bir şeyler yapıyor diye algı oluşturulmaya çalışıldı. Farklı haber tarzlarıyla bu medya operasyonuna destek verilse de halk bu oyunu da boşa çıkardı. Dedim ya mesele büyük bir savaşın spesifik çatışma alanlarından birsiydi. Bu tür operasyonlar daha da devam edecektir.

Net yeni savaş konsepti bu. Her gün yeni gelişmelere hazır olmak zorundayız. Bu bir savaş ve görüntüye göre 15 yıl daha sürecek herkesin ekonomik ve psikolojik olarak kendini buna hazırlaması gerekiyor. Artık bu duruma alışmamız lazım, devlete güvenmek ve devleti desteklemek zorundayız. Aksi takdirde Türkiye'nin yangın yerine dönmesi kimsenin yararına olmayacaktır.

İçteki ve dıştaki düşmanlara karşı uyanık olurken, Keçecizâde Fuat Paşa'nın da aralarında bulunduğu Batılı diplomatlara bir tartışmadaki sözlerini akılda tutmak lazım.

Batılı diplomatlar zamanımızın en güçlü devleti hangisidir acaba, diye tartışıyorlarmış.

Fuat Pasa tartışmaya müdahale ederek:

— Zamanımızın en güçlü devleti Osmanlı Devletidir. Çünkü üç yüz yıldır siz dışarıdan biz içerden yıkmak için çalıştığımız halde hâlâ sapa sağlam ayakta durmaktadır, deyip aslında unutulan bir hakikati de dile getirmiştir.

Hadi şimdi bu nükteyi Türkiye Cumhuriyetine uygulayın ve geçen gün eski Yunan Bakanın “Türkiye bölgesinde artık bir süper güçtür” ifadeleriyle taşları yerine oturtun.

Hah şimdi oldu…