07 Kasım 2015

Yüzde 49’la iktidar olunur ama anayasa yapılmaz

Yüzde 49 ile tek başına iktidar olunur ama yüzde 51 bulunmadan yeni yerli ve milli bir anayasa yapılmaz. Anayasa referandumunda yüzde 51 almak zorundasınız. Yüzde 51 ile yerli ve milli bir anayasa yapbilirsiniz, ama yeni bir rejim tesis etmek için yüzde 51 yetmez.

Şimdi yaslandık geriye ve keyfini çıkarıyoruz 1 Kasım başarısının.

Hakkımız da...

Sadece 7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar geçen zaman diliminde sergilenen bunca tazyik, bunca ötekileştirme, bunca aşağılama bile, elde edilen başarının keyfini çıkarmaya yeter.

Ama keyfini çıkaralım sadece lütfen. Ne savcıların ne hakimlerin rolüne bürünmeyelim. Sükunet ve suhuletle yaşayalım bu keyfi, enaniyetle değil.

Yaslanalım koltuklarımıza, eyvallah diyelim sağ elimizi sol göğsümüze götürerek; kabartıp göğsümüzü herkese parmak sallamayalım.

Yürünecek yol uzun. 1 Kasım o yolun önündeki engelleri hafifletti sadece.

Son yazımda AK Parti için artık manifesto yazma zamanı derken de kastım buydu. Bu kadar uzun bir yol, -ki üstelik de incecik bir yol- dönemsel beklentiler üzerine kurulu taahhütlerle yürünmez.

Yeni bir sistem tesis etme misyonu üslenmiş bir siyasi hareketin, kitleleri “menfaatler” üzerine bir arada tutan söylem ve eylemler geleceğe yürüyüşün istikrarı için yetmez. Vaadettiklerinizle beklentisi karşılananları, manevi bir duygu etrafında kenetlemediğinizde, yolda kopuşlar yolun sonunu getirmez.

İfadelerimi dolandırmayı sevmem. Hani var dı ya reklam repliğinde “ele düm dük mü söledin” diye. Evet “ele düm dük sölemeyi” seviyorum.

AK Parti, Yeni Türkiye'nin kurucu iradesi olmak istiyorsa, 2023-2050-2071 vizyonlarını teorik bir taslak üzerinden kenetlenme pratiğini sağlayacak manifestoya dökmeli.

Bugün “manifesto zamanı” dediğim için beni eleştirip, “ideologluğa mı soyundun” diye alaycı bir dile yönelenenler in ‘akıl hocalığı yaptığı” bir ortamda söylediğimin zor olduğunu biliyorum. Ama siyaset boşluk kabul etmeze inanıyorsak, şu an siyasetin en önemli boşluğunun bu olduğunu da bilelim.

AK Parti'nin 1 Kasım başarısının altındaki emekleri, sosyolojik ve pskolojik nedenleri göz ardı etmemekle birlikte siyaset bilmi açısından en önemli neden olan “muhalefetsizliği” göz ardı etmemeliyiz. Bugün eğer AK Parti karşısındaki kitleleri bir arada tutma iradesi sergileyebilecek muhalefet yapısı olsaydı zannediyor musunuz 1 Kasım bu başarı çıtısaylı tamamlanırdı.

Amerika'yı yeniden keşfedelim değil kastım.

Cumhuriyet rejimini tesis ederken bu ülkenin asli unsurlarını ötekileştirip sistemin dışına itme iradesi sergilenmeseydi bu ülke onyıllardır ayrışma ve çatışma sarmalına hapsolr muydu...

Eğer sistemi revize edip Başkanlık Sistemi ile bir rejim restorasyonuna gidilecekse bunu mümkün olduğunca geniş bir katılımla sağlamak zorundasınız.

Yüzde 49 ile tek başına iktidar olunur ama yüzde 51 bulunmadan yeni yerli ve milli bir anayasa yapılmaz. Anayasa referandumunda yüzde 51 almak zorundasınız.

Yüzde 51 ile yerli ve milli bir anayasa yapbilirsiniz, ama yeni bir rejim tesis etmek için yüzde 51 yetmez.

Yüzde 49 gibi bir karşı kitlenin öfkesi ve kini varken tesis edilecek yeni rejimin istikrarı ve kalıcılığı da olmaz.

Peki ne yapılacak? Önce yeni sistemin kurucu iradesi olma vizyonunu benimsiyorsa, toplumu bir arada tutma duygusunu güçlendirecek bir siyasi perspektif ortaya koyacak ve bunu yazılı bir metne dökecek.

Sonra kendisi dışındaki kitlelere kabartıp göğsünü parmak sallamak yerine, yaslanıp koltuğuna sağ elini sol göğsüne götürerek “eyvallah” diyecek.

Biliyorum çok tepki gösterecekler; ama özetle Ertuğrul Özkök'ün bile oy verebileceği atmosferi tesis edecek. Oy vermese bile içindeki kin ve öfke nöbetlerini tedavi edecek bir dil kullanacak. Teslimiyetçi bir dil değil kastım; ötekileştirici bir dilden uzak duracak.

Yeni sistemin, Başkanlık Sisteminin milletin onayına sunulması onay verebilmesi muhtemel olan yüzde 70-75'lik bir dilimin icazeti ve karşı duranların da korku ve endişeleri tolore edildiğinde, yeni bir bin yllık devlet geleneğinin temel harcını dökmüş olursunuz. Üstelik bin yıllık şanlı bir gelenekle bezenmiş bir yeni devlet geleneğinin...

zihnicakir@gmail.com

@zihnicakir