24 Nisan 2018

Zalimin zulmünden bizi yapay zeka mı kurtaracak?

Geçtiğimiz hafta tüm şıklığıyla bizleri büyüleyen Robot Sophia, Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Türkiye'de reklam yüzü olmaya da hazırlanan, yapay zeka destekli insansı robota evlilik teklifi bile yapıldı.

Robotlara yönelik endişelerin gücünü hızla arttırdığı bu dönemde Robot Sophia'yla el sıkışanlar dahi kısa süreliğine de olsa bir  “Acaba mı ya?” sorusunu içlerinden geçiriyor.

Otomasyonun ve nesnelerin internetinin gelişmesi ile birlikte daha fazla alana yayılabilen yapay zeka teknolojisi, ilerleyen süreçte herkesi yönetmeye hazır bir “ana makinenin” de ortaya çıkabileceği gerçeğini ortaya sürüyor. Nasıl mı yani diyeceksiniz şu şekilde açıklayalım, bütün makinelere hükmedecek tek bir makinenin varlığı sandığımızdan daha kısa bir sürede gerçeğe dönüşebilir.

Bilim insanı Daniel J. Buehrer, “A Mathematical Framework for Superintelligent Machines,” adlı makalesinde çeşitli yapay zeka gruplarını tek bir egemen yapı altında birleştirecek bir matematiksel yöntem geliştirebileceğini iddia ediyor. Oluşturulacak bu ana makinenin, makinelere “bilinç” sağlaması üzerine bile iddialar var. Üstelik bu ana makine için çalışmalar çoktan başladı bile. Önümüzdeki sene ilk testlerin önemli teknoloji şirketlerinin desteği altında OpenAI Gym'de gerçekleşebileceği konuşuluyor.

Bizler robotların işimizi alıp almaması üzerine kafa yorarken, bir ana makine üzerinde çalışma yapıldığını öğrenince insan istemez korkuyor. Mesele öyle tuhaf bir hal aldı ki felsefeciler bile birkaç senedir yalnızca yapay zeka ve ahlakı üzerine kafa yormaya gayret ediyor. Geliştirilen her ne olursa olsun, insan gibi mi yoksa robot gibi düşünecek derken, literatürümüze şimdilerde “evrensel robot ahlakı” bile girmiş oldu.

Yapay zeka üzerine canı sıkıldıkça uyarılar yapan Elon Musk bile “madem beklenen son yakın o zaman meşaleleri yakın” moduna çoktan girmiş olacak ki size az önce sözünü etmiş olduğum “ana makine” çalışmalarını OpenAl üzerinden bizzat kendisi başlattı. 2015 yılında aralarında birçok düşünür ve bilim insanın yer aldığı bir ekiple mektup yayımlayan Musk, beklediği etkiyi yaratamamıştı. Hatta geçtiğimiz günlerde “otoriter rejimler tarafından yaratılan yapay zekanın insanoğlunun karşılaşacağı en büyük tehdit olacağını” öne sürmüştü. Bu korkusu nasıl bir endişeye yol açtı bilemeyiz ama diktatörün karşısına da bir “ana makine” çıkartmak nedense bize de demokratik gelmiyor(burada düşünen emoji olduğunu farz edin).

Yapay zekaya karşı gerçekleştireceğimiz olası bir savaşta, hayatta kalma ihtimalimiz yüzde 10'muş. Teke tekte durum değişir, demeyin, öylesine garip bir teknolojiden söz ediyoruz ki son zamanlarda bizlerin işlerini çalmak dışında KENDİ DİLİNİ dahi geliştirdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Enigma'ya karşı verilen mücadele günümüz bilgisayar teknolojisinin ortaya çıkmasını sağlamıştı. Şimdilerde ise bu teknolojiden neredeyse her sorunumuza çözüm bulmasını beklerken üstüne bir de savaş açması dahilinde ona nasıl müdahale edeceğimizi düşünür haldeyiz. Gerçi kimi insanlar bir yapay zeka tarafından yönetilmenin güzel olacağını dahi düşünmeye başladılar. Japonya'da yapay zeka destekli bir robot belediye başkanlığı için yarıştı. Tama isimli şehirde belediye seçimlerine giren robot seçimleri kazanamadı ancak büyük ilgi topladı. İlerleyen zamanlarda robotlar hepten karşımızda olur mu emin değiliz ama bu tehlikenin de diğer tüm tehlikeler gibi insan eli gerçekleşeceğine artık hepimiz eminiz.