Altın son bir ayda rekor üstüne rekor kırıyor. Bir ay içinde, Euro'nun %6, Dolar'ın %7, Sterlin' in % 8 gibi oldukça yüksek artışlarının bile, altının % 20 lik artışı yanındaki zayıf görünüşü; altını, coronadan sonraki en çok konuşulan konulardan biri yapıyor.

Bir yandan yatırımcılar ne yapacaklarını kestirmeye çalışırken, diğer yandan altın borcu olanlar ve düğüncüler tedirgin olmuş durumda.

Acaba ne yapmak gerekiyor? Altını alalım mı, satalım mı? Bekleyelim mi? Yoksa treni kaçırmamak için acelemi edelim?

Corona salgını sebebiyle kuralların, algının değiştiği, sonuçların kestirilemediği bir döneme girdik.

Ekonominin kurallarını yalamış yutmuş, tecrübeli uzmanlar bile ters köşeye yatıyor bu günlerde.

Dünyada altın üretimi durmuş durumda, kapalı çarşı kapalı, kuyumcuların pek çoğu kapalı. Ne zaman normale döner belli değil…

Birde youtube de dolaşan “altın 10 kat artacak”, “gramın fiyatı 5000 tl” olacak gibisinden kriz tellalı videolar dolaşıyor. Krizden bahsediyor, korkutuyor, ama çareden bahsetmiyorlar. Beki de başka bir tuzak kuruyorlar.

Konuyu şuraya bağlamak istiyorum.

Altının uzun vadede artacağı konusunda fikir birliği var.

Ancak dijital altından, bankaların karşılığı olmayan altın hesaplarından uzak durun. Paranız varsa gidip fiziki altın alın. Çünkü belki birkaç hafta sonra onu da bulmak mümkün olmayabilir.

“Banka bana paramı versin yeter.” diyen arkadaş.

Diyelim ki evet altın 10 kat, 100 kat arttı. Zannediyormusun böyle bir krizde ekmek fiyatı yerinde duracak. Ekmek belki altından çok daha fazla, 30 kat, 300 kat artacak. Sana bankanın çuval çuval para verdiğini kabul edelim. Sen o paranla gidip ekmek dahi alamayacaksın. Çünkü artık kağıt para geçmeyecek. İsterse trilyonların olsun. Kağıt para efsanesinin sonuna yaklaşıyor olabiliriz. Ama elinde biraz fiziki altın olsa bu zor günleri atlatma imkânın daha güçlü olacaktır. Çünkü yanına 1-2 gram altın alıp civar köylerden aylık erzağını tedarik edebilirsin.

“Dijital paraya geçilecek, bende ekmeğimi dijital parayla alırım.” diyebilirsin. Anla ki o zaman, ekmeğinde, tarlanın da elinden gittiği gündür. Gerçek altın özgürlük, dijital altın ise köleliğe bir adımdır. Hırs ile bakmak insanı kör eder.

Yapılması gereken dijital paraya değil, gerçek para olan altın ve gümüşe geçmektir.

AL-SAT, DİJİTAL İŞLEMLER CAİZ Mİ?

Diyanetinde, muteber âlimlerinde fetva birliği ile zaten bankalardan dijital altın hesabı ile yapılan al-sat işlemleri dinimize göre caiz değildir. Faize düşürür kişiyi. Çünkü altın, gümüş, döviz gibi kıymetler alıp-satılırken, aynı mekânda olmak ve fiziki gerçeklik şartı vardır. İşlem yapılan faizsiz bankalarda olsa bu durum değişmez. Bazı bankalar satarken altını çıkarıp size verebiliyorlar. Buda ancak müşterinin özel talep ve gayreti ile oluyor. Aksi takdirde, mevcut varlıklarından daha fazla işlem yapıyor olabilmeleri ihtimalini ben sakıncalı görüyorum. Tavsiyem kasa kiralamanız ve her işlemde alıp- satacağınız şeyin elinizde olmasıdır. Bu şekilde belki bir gün içinde defalarca al sat yapamazsınız, ancak huzurunuz olur ve paranızın bereketini görüp helal kazanırsınız.

Belki altın trenini kaçırmış veya kaçırmak üzere olabiliriz.

Altından daha önemli olan şey ise toprak ve kısır olmayan tohumdur. Düşünürsek köylerin değerini şimdilerde daha iyi anlayabiliriz. O zaman köyü olan kıymetini bilsin, eksin biçsin. İmkânı olanlar bir avuç toprak olsun, edinsin. Boş arsaları, saksıları bile değerlendirme vaktidir kanaatindeyim.

İllaki yatırım tavsiyesi isteyenlere de, on yıllardır görmezden gelinen gümüş devini uyandırdıklarını söyleyeyim bu arada. Osmanlı zamanın da altın gümüşün sadece 12 katıydı, şimdi ise 100 katı. Doğrusunu Allah bilir eski değerine yaklaşma ihtimali vardır.

Her şeye rağmen ne altın, ne toprak zor zamanlar için kurtuluş değildir.

Ankebut Suresi 41. ayetini her daim tefekkür etmek gerekir.

“Allah'tan başka varlıkların korumasına sığınanların durumu, örümceğin durumuna benzer. Örümcek kendine bir yuva yapar, ama yuvaların en çürüğü de örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi!”

Allah'a emanet olunuz. Bize de dua ediniz.